Biden & Powell ikilisi ve ABD'nin Kalkınma Planı
ABD’de Başkanlık Ofisinde 100. gününü yeni doldurmuş Başkanı Joe Biden, bu kadar kısa süre içinde 3 ayrı ekonomi destek paketi açıkladı.
Hatırlanacağı üzere, önceki Başkan Trump zamanında da Covid 19 ile mücadele için, 2 ayrı ekonomik destek paketi ile 3 trilyon dolarlık kaynak, kamu bütçesinden hane halkı, Kobi’ler, eyalet bütçelerine ve şirketlere hibe ve destek olarak aktarılmıştı.
Biden da göreve geldikten sonraki ilk icraat olarak 1.9 trilyon dolar büyüklüğünde 3. Covid’le mücadele paketini Kongre’den geçirdi. Böylece ABD’nin 1 yıl içinde Covid için harcadığı paranın büyüklüğü 5 trilyon doları buldu.
Biden yönetimi bununla yetinecek gibi değil.
2 ayrı destek paketi daha Başkan Biden tarafından açıklandı ve Kongre’de sunulmak üzere. İlki 1.8 trilyon dolarlık Aile Destek Paketi diğeri de 2 trilyon dolarlık Altyapı Yatırımları Destek Paketi.
Bu 2 paket henüz Kongre’den onay almış değil. Ancak ABD Başkanı Biden, her iki paket için de ısrarcı. Bu paketlerin maliyetinin de nasıl karşılanacağı dahi hesaplanmış.
Altyapı Destek paketinin maliyetinin büyük kısmı, Amerikalı şirketler için yüzde 21’den yüzde 28’e çıkartılacak olan kurumlar vergisi gelirlerinden karşılanacak. Ayrıca Amerikalı şirketlerin yurt dışında tuttukları gelirleri için ödedikleri minimum vergi oranının, yüzde 10.5’dan yüzde 21’e çıkartılması da, 2 trilyon dolarlık Altyapı Destek Paketinin maliyetinin karşılanmasında önemli bir yer tutacak.
1.8 trilyon dolarlık Aile Destek Paketinde ise zengin Amerikalılar tarafından karşılanacak. Geliri 400 bin doların üzerinde olan Amerikalıların gelir vergisi oranı artıyor. En yüksek gelir vergisi oranı ise yüzde 37’den yüzde 39.7’ye çıkartılıyor. Ayrıca geliri 1 milyon doların üzerinde olan Amerikalıların, sermaye kazançlarından ödedikleri vergi oranı da yüzde 20’den yüzde 39’a yükseltildi.
Görüleceği üzere ABD, Covid sonrası döneme çok hızlı bir giriş yapıyor.
Biden’ın 2 önceliği var.
Gelir dağılımı adaletsizliği ve fakirliği azaltmak
OECD ülkeleri arasında gelir dağılımının en kötü olduğu 5. ülke olan ABD'de Covid sırasında durum iyice kötüleşti. 8 milyon Amerikalı Covid sonrası işsiz kaldı. Bunların büyük kısmı düşük gelir grubunda olan insanlar. Özellikle Hizmetler sektöründe, düşük ücretlerle çalışan milyonlarca Amerikalı, Covid sırasında işsiz kalınca ay sonunu çıkartamadı. Çalışanların kanunla belirlenmiş yıllık izinlerinin olmaması, işsiz kaldığın zaman başvurabileceğin işsizlik fonu benzeri uygulamaların bulunmaması geçen sene işsiz kalan milyonlarca Amerikalın büyük kriz yaşamasına yol açtı.
Bu sebeple Biden yönetimi bir yandan, Aile Destek Fonu ile eğitim ve çocuk bakımı konusunda Covid sırasında devreye sokulan yardımları kalıcı hale getiriyor, diğer yandan da Eyalet ofislerinde geçerli olmak üzere (Bu uygulamanın zaman içinde özel sektöre de yayılacağı düşünülüyor) asgari saatlik çalışma ücretini 15 dolara çıkartıyor.
Çin’le olan teknoloji ve altyapı farkını kapatmak
Biden’ın en büyük hedeflerinden biri başta 5G teknolojisi olmak üzere fiber internet altyapısının ülke çapında yaygınlaştırılması, AR & GE yatırımlarının artırılması, köprü oto yolların yenilenmesi, ülke genelinde elektrik şebeke hattının modernleştirilmesi , dar gelirliler için konut projeleri gibi alanlara kaynak aktarmak.
Önceki Başkan Trump zamanında, Çin ile girişilen Ticaret Savaşlarının 3 yılı sonunda beklenen faydayı getirmediği gören Biden yönetimi , bir yandan o dönemde Çin’e uygulanmaya başlanan vergileri tutmayı tercih ederken diğer yandan da 2 trilyon dolarlık Altyapı ve İstihdam Fonu ile Çin’e karşı yatırım atağını başlattı.
Deloitte’un 2017 tarihli araştırmasına göre Çin’in altyapı yatırımlarına yaptığı yatırım GSYH’nın yüzde 8’i. Bu rakam ABD’de sadece yüzde 2.4. Bu rakam bile Biden’in neden önceliği altyapı ve teknoloji yatırımlarına vermek zorunda kaldığını açıklamaya yetiyor.
Dünyanın 1 numaralı ekonomisi Covid sonrasında ekonomide müthiş bir atağa kalkıyor.
Bu projenin başında da ABD Başkanı Biden ve ekibi var. Diğer tarafta da FED’in başındaki Jerome Powell var.
FED faizleri önümüzdeki 2 yıl boyunca düşük tutacağını ilan ederek, Biden’ın bu büyük kalkınma projesine destek veriyor.
Biden & Powell ikilisinin büyük bir uyumla giriştikleri ABD tarihinde son 40 yıldır görülmeyen ekonomide, teknolojide, altyapıda ve sosyo -ekonomik alanda kalkınma ve yenilenme projesi başarılı olur mu?
Bu projenin olası yan etkileri; küresel ölçekte artan enflasyon, sermayenin ABD’ye dönüşü vs dünyanın geri kalanını nasıl etkiler?
ABD’nin muhtemelen kedi coğrafyasındaki ekonomik toparlamaya ortak edeceği ekonomik ve siyasi partnerleri hangi ülkeler olur?
Ve tabii Türkiye bu gelişmelere ne kadar hazır? Nasıl bir oyun planı geliştirebilir?
Bunları da bir sonraki yazıda tartışalım.