İnsanlığın ceketi mi Arturo Ui'ninki mi?
BAZI oyunlarla ilgili izlenimlerimi yazarken, klavyenin tuşlarına dokunan parmaklarım değil kalbim oluyor; kalbim büyük bir coşku ve huzurla parmaklarımda atıyor. Tıpkı şu an olduğu gibi... Bu yazının her satırında Bertolt Brecht'in yazdığı 'Arturo Ui'nin Önlenebilir Tırmanışı' adlı oyunu Yücel Erten'in çevirisi ve Ümit Aydoğdu'nun rejisiyle sahneye taşıyan Tiyatro Adam'a teşekkür var. Seyirciye "Kişilerin yoktur bir önemi, çerçevedir var eden o dönemi. Siz de görün resmi değil, onu içine alan çerçeveyi" diye seslenen oyun; kenar bir mahalle çocuğu olarak doğan ve yükselmek için kanı, şiddeti, vahşeti hayatının merkezine koyan Arturo Ui'nin ona değen herkesi de kirleten kirli hikâyesi üzerinden faşizmi sorguluyor. 1929 dünya ekonomik krizinin ABD'de yarattığı darboğaz, büyük şirketlerin arasında çıkar savaşı yaratıyor. Oyuna gelerek suçlu durumuna düşen bir belediye başkanı aklanmak için Chicago'lu gangster Arturo Ui'den zoraki yardım alıyor. Arturo Ui'nin tırmanışı ile Hitler'in iktidara yürüyüşünü birleştiren oyun, gerçeğin zorbalıkla sıvandığı bir düzene elini, kolunu, vicdanını, ruhunu kaptıranların içine düştükleri zifiri karanlığı tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
SU GİBİ PERFORMANSLAR
Oyunun hikâyesi ne kadar kirliyse, sahnelenişi o kadar temiz. Aşkın Şenol, Ayça Koyunoğlu, Berk Yaygın, Çetin Kaya, Deniz Özmen, Fatih Koyunoğlu, Gökhan Azlağ ve Neslihan Arslan'dan oluşan 8 kişilik oyuncu kadrosunun tamamının performansları su gibi duru. Yaklaşık 36 farklı kişiyi dönüşümlü olarak canlandırmakla kalmıyor, kendi seslerini kullanarak akapellayla oyunun müziklerini de yapıyorlar. Barış Dinçel şahane bir dekor hazırlamış oyun için. Hem dekor, hem kulis niteliğinde. Oyuncular yine Dinçel'in imzasını taşıyan kostümlerini sahnede değiştiriyor. Bu sayede oyunun ara geçişleri hızlanıyor, temposu hiç düşmüyor. Tertemiz bir çeviri, tertemiz bir reji ve oyuncular arasındaki uyum ve sinerji... Şimdiden rahatlıkla söyleyebilirim; 'Arturo Ui'nin Önlenebilir Tırmanışı' sezonun en iyilerinden biri...
BU 'ÖNLENEBİLİR' BİR TIRMANIŞ
Oyunda Arturo Ui beyaz üzerine siyah çizgili bir ceket giyiyor. "Değdiği herkesi kirleten bir adam" dedim ya girişte; o ceket oyun sırasında tüm oyuncular tarafından giyiliyor. Faşizm böyle bir şey işte; korktukça, sustukça, göz yumdukça dalga dalga yayılıyor. İnsanın üzerinden insanlığın ceketini çıkarıyor. Bu noktada dikkatinizi oyunun adındaki 'önlenebilir' kelimesine çekmek ve yazımı oyundan bir replikle "Kalkın ey insanlar dik durun, haykırın tüm gücünüzle bitsin bu kanlı oyun" diyerek bitirmek istiyorum. Arturo Ui'nin o kefen beyazı ceketi daha kaç kişinin sırtına geçecek bilmiyorum ama tiyatronun o ceketi asla giymeyeceğini, susmayacağını, özgürlüğünden taviz vermeyeceğini, düzenin kuklası olmayacağını adım gibi biliyorum. Bu sayede kendimi güçlü ve güzel hissediyorum. "Yürek dilsiz olunca dil de susarmış" diye bir replik vardı oyunda. Yüreğine, diline sağlık Tiyatro Adam'ın! Oyun, 19 ve 26 Aralık'ta Ortaköy Afife Jale, 24 Aralık'ta ise Moda Sahnesi'nde; biletler Biletix'te. Kaçırmayın!