Hatalarıyla kazandı
İgor Tudor’u anlamak gerçekten güç... Maçın ilk yarısında takımın geriye düşmüşken, bırak devre arasını beklemeyi, 35’te bile Feghouli gibi bir adamı oyuna alsa, kimse ona ‘ne yapıyorsunuz öyle Tudor bey?’ falan demeyecek. Ama bırakın 35’te almayı, devre arasında bile bu değişikliği inatla yapmıyor. 64’e kadar öylece bekleyip, sonra da maçın en iyi adamı olan Mariano’yu ve Latovlevici’yi oyundan alarak, üçlü savunmaya dönüp, büyük bir kumar oynamayı tercih ediyor...
Neyse ki herkesin beklediği gibi Feghouli kimseyi şaşırtmıyor da, golünü atıp Tudor’un bu büyük hatasını ve oynadığı kumarı kazasız belasız kapatıyor. Ve yine entresan bir şekilde, bu sezon kariyerinin toplamından fazla gol atmayı başaran bir futbolcu olarak Tolga sahneye çıkıp, fişi çeken adam oluyor.
Tüm bu ilginçlikler bir yana, maçın genelinde Galatasaray’ın sayısız pozisyonlara girmesine karşın, büyük bir şanssızlıkla bunlardan faydalanamadığını da ekleyelim. Ama özellikle ilk yarıda, biraz da yoğun seyirci baskısının da etkisiyle bazı futbolcuların bocaladığını da söylemek mümkün. Örneğin, sezon başından bu yana hatasız oynayan Fernando. Ve yine yere göğe sığdırılamayan Ndiaye... Rodrigues’i saymıyorum bile. Peki ya Maicon’un yaptığı hatalara ne demeli? Belhanda, Mariano, Serdar Aziz ve Latovlevici’yi bir kenara ayırıyorum. Bu kez gol atamamış olsa da, iyi niyetinden asla şüphe duymadığım Gomis de yine çok iyiydi.
Sonuç olarak, Tudor yaptığı oyuncu değişiklikleri ile bu kez çok büyük bir kumar oynadı ama sonunda güldü. Her zaman şans böyle yanında olur mu bilemem... Ama geçen hafta da bahsettiğim gibi. Bildiğim bir şey var. O da Feghouli’nin bu ligde daha çok takımın canını yakacağı...
**************
REAKSİYON
Bu maçın Galatasaray adına en önemli göstergesi, Sarı-Kırmızılı takımın ilk kez geriye düştüğü bir maçta gösterdiği reaksiyon oldu. Mağlubiyeti asla kabullenmediler ve teslim olmayarak sürekli golü aradılar. Bu ilerleyen haftalar için bence en anlamlı mesaj oldu.