Biraz sunny side up with sucuk, salam and kaşar
Karantina günlerinde, yeni yeni insanlarla tanışır olduk sosyal medya sayesinde.
Mesela Duygu Özaslan diye bir kızımız varmış.
Ki çok tanınıyormuş.
Ben adını bile duymamışım ama kendisinin 1.7 milyon takipçisi falan varmış.
Yani kusuruma bakmasın benim cahilliğime versin.
Ah Duygucuğum yani ben ne etmişim de seni kaçırmışım bu zamana kadar?
Bu zeka, bu pırıltı nasıl göz ardı edilir.
Ah bana vahlar bana.
Yani kendisini tanımadığım gibi adını da ilk kez duyuyorum.
Vah bana vahlar bana.
Ah bana vahlar bana!..
Gerçekten pes bana pesler bana.
“Yuh Esin” dedim kendi kendime.
Siz de deyin.
Evet evet “Yuh Esin” deyin.
Yani benim 1.7 milyon kişiden özür dilemem gerekiyor.
Kızda bir şeyler bulmuşlar zaar.
Ama neyse sunny side up sağ olsun. Pardon kırılmış yumurta mıydı?
Hay Allah ya sahanda yumurta mıydı?
İşte onun sayesinde kendisini tanışmış oldum.
Geç olsun güç olmasın.
Duygu kızımız bin yıllık anam babam usulü “Sahanda yumurta’ya “Ne deniyor şeye sunny side up’a ben onun Türkçesini gerçekten bilmiyorum kırılmış yumurta” diyerek yaydıra yaydıra konuşurken oradan Türk olduğunu anladığımız kanımız, canımızdan biri “Sahanda yumurta mı demek istiyorsun” diyor.
Eh işte Allah sizin inandırsın.
Kız bilgi dağarcığımızı tazeledi.
Yani Duygucuğumuza ne kadar teşekkür etsek az.
O derece yani.
Topikte oldu.
Oh mis gibi eğlenerek bir Pazar geçirdi. Mutluluktan uçtu.
E biz de az biraz geyik çevirdik.
Düşünün ben bile saçmalıyorum şu an bu yazıda.
O derece kafam karışık.
O derece mavra yapmışız demek.
Sahanda yumurta mı kırılmış yumurta mı sunny side up mı olmuş?
Biraz sunny side up with sucuk salam and kaşar olmuş.
Siz kimsiniz, biz kimiz?
Neden evdeyiz?
Bu karantina ne zaman bitecek!
Kafalar yandı kül oldu.
Allah yardımcımız olsun.
Allah bir an önce Akıl fikir versin Duygu kızımıza…
Oldu hadi bana müsaade…
*
Nurgül sen çok yaşa
Karantina günlerinde hepimiz evlere kapandık.
Evet ama bu karantina günlerinin de ekstra yıldızları var.
Hatta gün içinde defalarca “Ne paylaşmış”, “Ne diyor”, “Ev hayatında neler yapıyor?” dediğim insanlar var.
Bunların en başında da Nurgül Yeşilçay geliyor.
Karantina günlerini o kadar keyifli hale getirdi ki, bayılıyorum.
Üstüne üstlük sosyal medya da resmen şov yapıyor.
İnsanların da yüzünü güldürüyor.
Bravo Nurgül.
Ayrıca önceki gün Duygu kızımıza gönderme yaptığı “French tost’un Türkçesi ne ya? Siz ne diyorsunuz pis fakirler buna?” videosu da süperdi.
Devam Nurgül…
Efsanesin…
*
Unutmadan
İki günlük sokağa çıkma yasağında sevimli dostlarımızı unutmadı hayvan dernekleri.
Polislerin yardımı ile sokaktaki dostlarımıza 1.5-2 ton mama dağıtımında bulundular.
Tüm sevimli dostlarımıza canla başla destek olan herkese sevgiler, saygılar.
Vestel de onlardan birisi. Can dostlarımızı da unutmayan Vestel Yetkili Servisleri barınaklara mama götürüyor, salgın nedeniyle boşalan sokaklarda yiyecek bulamayan kedi, köpek ve kuşları beslemeye devam ediyor.
Aynı zamanda Vestel ekipleri sokağa çıkamayan 65 yaş üstü vatandaşlara destek oluyor. Tamir veya kurulum için ziyarete gitmeden önce telefonla ihtiyaçlarını soruyor, önce alışverişlerini sonra tamirlerini yapıyor. Personel ayrıca onlara özledikleri kişilerle görüntülü görüşme imkanı da sunuyor.
Bugünlerde bu tarz yapılan her türlü katkı çok ama çok önemli ve kıymetli.