Atamızın tüm dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı bu kez evlerde kutlayacağız.
Hem de tüm dünya olarak.
Gerçekten tarihe tanıklık ettiğimiz bir sene geçiriyoruz.
Çocuklarda değişik bir deneyim yaşıyor. Eminim ilk günlerde okula gitmemek onlara tatil gibi geldi. Ama hepsinin şu anda okullarını, özgürce parklarda, bahçelerde koşturmayı, teneffüs saatlerinde arkadaşları ile zaman geçirmeyi özlediklerini düşünüyorum.
Hiçbir anlam veremiyor onlarda bizler gibi bu günlere ama geçecek elbet.
Enseyi karartmamak gerek.
Bugün evlerde kutlayacağız.
Elbet hepimiz saatler 21.00’i gösterdiği zaman camlarda marşımızı söyleyeceğiz.
Ve o zaman gözyaşları sel olacak.
Biliyorum.
Ama olsun varsın bu sene de böyle olsun.
Sizi bilmem ama bizim sokakta tüm camlar bayraklardan geçilmiyor. Kimi camlarda benim camım gibi süslü.
Çünkü çocuklar bizlere armağanlar yaptı.
Oh bana da en akıllı küçük arkadaşım Aren Yörük yaptı.
Camıma taktım bile.
Aren Atatürk’ü çizmiş. Elinde tutan çocuklarla birlikte.
Tuhaf açıklamalar, tuhaf sosyal medya paylaşımları, garip haller ışık hızıyla devam ediyor.
Nil Karaibrahimgil’de belli ki, “Geri kalmayayım, bu günlerde bir açıklama yapayım. Bir kelam edeyim” diye düşünmüş olacak ki, tarihe tanıklık edilen şu günler için “Karantina demeyelim koza günleri” diyelim demiş.
Tabii çoğunluk bu koza günlerinde kira, faturalar, yemek, geçim derdinde.
Günlerdir bana “Yaz nasıl olacak?”, “Nasıl geçecek”, “Ne düşünüyorsunuz?”, “Mekanlar açılacak mı sizce?”, “Açılırsa da nasıl olacak?”, “Eskisi gibi eğlenebilecek miyiz?” gibi bir sürü soru soruyorsunuz.
Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Detaylı bilgi almak için ‘Çerez Politikasını’ ve ‘Aydınlatma Metnini’ inceleyebilirsiniz.