Amerika ırkçılık yüzünden karışmışken önceki gün bizim ülkemizde de “Kürkçe müzik dinleyen genç bıçaklanacak öldürüldü” şeklinde haberi görünce yemin ediyorum kalbim yerinden çıktı.
Ve “Allah'ım lütfen doğru olmasın” diye dua ederken buldum kendimi.
Böyle bir şey gerçekse korkunç bir şey bu. Ki ben böyle bir şeyin bizim ülkemizde olacağına da inanmıyorum.
Ki gün içinde şükür valilik ve İçişleri Bakanlığı'ndan gelen “Doğru değildir” haberi ile gerçekten rahatladım.
Ancak yüksek sesle müzik dinliyorlar diye uyardığı kişiler tarafından bıçaklanacak öldürülen Barış Çakan’a inanılmaz üzüldüm.
Ki bunu ben de sık sık yaparım.
Bazıları kendi arabalarında müziğin sesini öyle köklüyorlar ki, tüm mahalleyi ayağa kaldırmak istercesine.
Hem de saati bile göz etmiyorlar.
Şükür sevk edildikleri mahkemece tutuklanmışlar.
REKLAM
-Yüksek sesle müzik dinleyeni...
-Korna çalanı...
-İnsanları rahatsız edecek şekilde hareket edeni...
Uyarmak herkesin görevidir.
Ve bu uyarı karşısında “Özür dileyip” geri adım atmak ise diğer rahatsızlık verenin görevidir.
Amerika’da bir türlü bitmeyen, ırkçılık olayı karşısında insanın aklı almıyor gerçekten.
Beyonce, Jennifer Lopez, Rihanna gibi saymakla bitmeyecek dünya starlarının yanı sıra sporcuların, bilim adamlarının ve bir dönem başkanlık yapmış Obama’nın olması bile Amerika’yı bu hastalıktan kurtaramıyor.
Beyonce “Kırıldık ve tiksinti duyduk. Bu acıyı normalleştiremeyiz. Sadece renkli insanlardan söz etmiyorum. Beyaz, siyah, kahverengi ya da arada herhangi bir şey olun. Eminim ki, şu an Amerika'da devam etmekte olan ırkçılık karşısında umutsuzluk hissediyorsunuz” demiş.
E bence de hissetsin.
Bitmiyor çünkü.
Geçmiyor.
Siyahi bir başkanları olmasına rağmen geçmemiş.
Derinlerdeki nefreti kurutamadıkları sürece de geçmeyecek gibi gözüküyor.
Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Detaylı bilgi almak için ‘Çerez Politikasını’ ve ‘Aydınlatma Metnini’ inceleyebilirsiniz.