Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Ajda Pekkan’ın da söylediği gibi, “Ellerinde işlediğin o güzel tablolar gibi işledin hayatını ilmek ilmek” Seyfi Dursunoğlu.

        Nam-ı diğer Huysuz Virjin.

        Ne güzel adamdın.

        Ne cesur yürektin.

        Ne özel bir insandın sen Seyfi abi.

        Seni asla unutmayacağım.

        Seninle geçirdiğim o sohbetleri, televizyon programlarını, o özel duruşunu, o insanlara saygını asla unutmayacağım.

        Her fırsatta seni anacağım.

        Her fırsatta seni dile getireceğim.

        Çünkü senden bir daha gelmeyecek bu dünyaya Seyfi Abi. Evet gerçekten gelmeyecek.

        Ve bu çirkin Dünyadan bir Seyfi Dursunoğlu geçti.

        Nam-ı diğer Huysun.

        Keşke daha çok ekranlarda olabilseydin.

        Keşke yasaklanmasaydın da, sana daha çok doyabilseydik.

        Esprilerinde bile naziklik vardı.

        Tıpkı kendin gibi.

        Mesleğe başladığım yıllardan bu yana tanırım Seyfi Abi’yi. Çok kez takip ettim işlerinde muhabir olarak.

        REKLAM

        Çok çekimlerinde bir araya geldik.

        Çalışanlara gösterdiği saygıyı, sevgiyi anlatamam.

        İnanılmaz bir insandı.

        Çok kez evine gittim röportaja.

        Ne şanslıymışım meğer.

        Evinin dört bir duvarı kendi işlediği tablolarla doluydu.

        İşlediği diyorum kanaviçe işlerdi.

        Ben de çok severdim kanaviçe işlemeyi. Bana da bir tane hediye etmişti.

        En zorunu hem de.

        Hatta “Hadi bakalım işle de görelim. Bakalım ne kadar sürede bitireceksin. Ben şu kadar sürede bitiriyorum. Hadi bakalım göster maharetini. Kadınlığını, el becerini” demişti.

        Evet itiraf ediyorum onun gibi çabuk bitiremedim. Ama bitirdim.

        Onun özel seçtiği kanaviçeyi.

        Yeni jenerasyon bilmez tabii kanaviçeyi.

        Ama benim nesil anlamıştır elbet.

        Seyfi Abi çok severdi işlemeyi.

        Rahatladığını söylerdi.

        Ve dikiş-nakış da çok iyi yapardı..

        Sahne kostümlerini de kendisi dikerdi.

        İnanılmaz bir insandı gerçekten.

        Keşke daha çok ekranlarda olsaydı.

        Keşke bizim neşemiz olmaya devam etseydi.

        Her zaman gülümseyerek hatırlayacağım seni Seyfi Abi.

        Huzurla uyu.

        REKLAM

        Yolun ışık olsun.

        Daha çok ekranlarda olsalar

        Daha çok ekranlarda olsalar
        0:00 / 0:00

        Şener Şen mesela.

        Metin Akpınar mesela.

        Kadir İnanır mesela.

        Perran Kutman mesela.

        Fatma Girik mesela.

        Hülya Koçyiğit mesela.

        Filiz Akın mesela.

        Gülşen Bubikoğlu mesela.

        Emel Sayın mesela.

        Daha niceleri.

        Keşke daha çok ekranlarda olsalar.

        Neden mi?

        O neslin bir başka kibarlığı, bir başka görgüsü, bir başka duruşu, bir başka saygısı vardı da ondan.

        Onlara ihtiyacı var ekranların.

        Daha çok görmeye.

        Daha çok doymaya.

        Neden mi?

        Çünkü günden güne ekranlar daha çok kirleniyor. Daha çok kabalaşıyor.

        Bu insanların naifliğine ihtiyacı var.

        Keşke daha çok şey üretseler, yapsalar.

        Yapabilirler.

        Olması gerektiği gibi.

        Hatırlayın bu isimlerin ekranlarda bir şeyler yaptığı filmleri, programları.

        REKLAM

        Ne kadar kaliteli ve güzel.

        Özledik hem de çok. O güzel kaliteyi, o duruşu…

        Keşke Seyfi Dursunoğlu daha çok devam etse güzel projeler yapsaydı da.

        Şu anda bu kadar kahrolmasaydık, bu kadar üzülmeseydik öyle değil mi?

        Diğer Yazılar