Sizi bilmem ama benim pandemi döneminde en vazgeçilmezim tayt, eşofman ve pijama üçlüsü.
Olmazsa olmazlarım.
Zaten süs-püs yapmayı bile unutmuşum.
Topuklu ayakkabılarımı kaç aydır giymiyorum hatırlamıyorum bile.
Ama topuklu ayakkabı giyen, süslenen püslenen insanları görünce bayılıyorum.
Bu hafta da bol bol gördüm.
Evet evet şaşırmadınız.
Gerçekten geçen hafta Nişantaşı sokaklarında dolanırken bir hayli süslü-püslü insan gördüm.
Tıkır tıkır topuklu ayakkabılarıyla dolanıp alışveriş yapıyorlardı.
Eller kollar poşet doluydu.
İçim açıldı.
Umut doldu.
Uzun süredir böyle bir hareketlilik görmüyordum. Düşünün ki, bu hareketliliğin beni mutlu edeceğini tahmin etmezdim.
Keza özellikle yeni yıl zamanı Nişantaşı’nın kalabalıklığından sık sık şikayet ederdik.
Ki şu günler gösteriyor ki, ne kıymetliymiş meğer.
Ne güzelmiş. Ne değerliymiş.
Tabii hareketlilik geçmiş dönemlerdeki gibi fazla değil. Ama olsun bu hareketlilik bile birçok esnafın yüzünü güldürdü.
Bu arada yeni yıl heyecanına giren bir kesim var.
Evet evet var.
Hem eşine, dostuna hediye alıyor.
Hem de kaçacak güvenli yer arıyorlar.
Kimisi ev kiralıyor.
Kimisi Alaçatı-Bodrum-Marmaris-Kaş-Kalkan gibi yerlerde güvenlikli otel peşinde.
Bildiğim kadarıyla Alaçatı ve Bodrum’da açık olan otellerde yer kalmamış.
İnsanlar dört günlük karantina döneminde kaçmayı planlıyor.