Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Gülçin Ergül'ün, "Tarifsiz bir acı yaşıyorum" dediği acıyı hissetmemek mümkün değil. Geçirdikleri kaza sonucunda sevgilisi hayatını kaybetmiş, kendisi de ağır yaralanmıştı.

        Cenazenin ardından daha 24 saat geçmeden, "Sen benim meleğiminsin, hep öyleydin aşkım" diye sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. "Vay sen misin bu paylaşımı yapan" diyerek saldırıya uğradı.

        Klasik bir saldırı timi var malumunuz. Hemen geçiyor klavyenin başına saydırıyor da saydırıyor.

        Düşünün hastanede olduğu için cenazeye bile katılamamış, büyük bir travma yaşayan acılı bir kadın, istemiş, hissetmiş, sevdiğine kendi sosyal medya hesabından veda ediyor.

        Allah aşkına ne var bunda!!!

        Bırakın insanlar acısını nasıl yaşamak, nasıl ifade etmek; hatta ne zaman, nerede yapmak istiyorsa öyle yapsın. Herkesin acısını yaşama, yansıtma şekli farklı.

        Bunu illa ki, dayatmak nedir!

        Biraz daha empati, biraz daha hoşgörü neden olmuyor, olamıyor anlamak mümkün değil.

        Ki artık insanlar sosyal medya hesabını kendi basın yayın organı olarak kullanıyor. Eskiden gazetelere ilan verilirdi. Hemen ertesi gün. Şimdi de o gazetelere verilecek ilanlar kendi sosyal medya sayfalarından yapılıyor kimisi tarafından.

        Artık buna alışmak gerek. Bunu anlamak gerek.

        İster 24 saat geçsin ya da geçmesin. İnsanlar normal hayatından her saniyesini paylaşırken sorun yok ama 24 saat geçmeden acısını paylaşınca mı sorun oluyor?

        Tuhaf!!!

        Bu gerçeği artık kabul etmekte fayda var. Bu kadar saldırmamak, bu kadar hırçın olmamakta yarar var.

        Acaba

        Acaba
        0:00 / 0:00

        Oturmuş ahkam kesiyor ya bazıları. Yok "Daha 24 saat geçmemiş", "Yok öyle", "Yok böyle" diyen tipler var ya.

        Acaba nasıl yaşıyorlar.

        Mesela kendi acılarını paylaşmak için kaç saat, kaç gün, kaç ay bekliyorlar.

        Ya da hiç beklemiyor dakikasında mı paylaşıyorlar.

        Bilen var mı?

        Bir kesim her şeye karşı. Bağırıyor, çağırıyor, eleştiriyorlar.

        Sürekli sosyal medyada kim ne yapmış, ne etmiş, nasıl eleştiririm durumunda yaşıyor takip ediyorlar. Sanki bu tiplere birileri görev vermiş. Demiş ki, "Sizin başka bir göreviniz yok. Oturun sadece eleştirin" ve hayatlarında en büyük görevleri bu olmuş.

        Yazık üzülüyorum bu tiplere. Çünkü yalnızlar. Çünkü hayatları bomboş. Başka işleri ve amaçları yok.

        Bunu yaparak kendilerini de önemli zannediyorlar. Allah başka dert vermesin.

        Hepsi zaten dağılmıştı

        Hepsi zaten dağılmıştı
        0:00 / 0:00

        Gülçin Ergül'ün müzik dünyasına giriş yaptığı bir grubu vardı malum "Hepsi".

        İşte bu gurup üyeleri de hedef tahtasına oturtuldu.

        Yok hiçbir şey yokmuş gibi paylaşım yapmışlar.

        Yok hep gülerken paylaşım yapmışlar.

        Yok cenaze sonrasında hiçbir üzücü paylaşım yapmamışlar.

        Yok öyleymiş, yok böyleymiş.

        İyi de bu ekip çok önce dağıldı. Hatta araları kötü ayrıldı.

        Hatta hiç arkadaş olmadılar. Hatta hiç normal hayatlarında görüşmediler.

        Yani "Hepsi" grubu dağılmadığı zaman da böyleydi bu durum. Dağıldıktan sonra neden olsun ki!!!

        Ayrıca Gülçin'i arayıp konuşup duygularını dile getirdiler belki nereden biliyoruz. Kim bilebilir. İlla ki, sosyal medyadan bir paylaşım yapılmıyor diye mi bütün bunlar. Geçiniz Allah aşkına geçiniz...

        Allah size akıl versin

        Allah size akıl versin
        0:00 / 0:00

        Eğer tanıdığın birinin sosyal medyadan göstere göstere;

        -Doğum günü kutlaması yapmıyorsan.

        -Takip etmiyorsan.

        -Takip edilmiyorsan.

        -Like'lamıyorsan.

        -Fotoğrafının altına yorum yapmıyorsan.

        Kesin aranızda bir sorun oluşmuştur.

        Milletin işi gücü yok. Oturmuş bunları takip ediyor.

        Allah size bir değil bin akıl fikir versin emi!!!

        Diğer Yazılar