Yine ikiye bölündük
Bülent Ersoy, önceki gün, Ankara'da vereceği konser öncesi Anıtkabir'i ziyaret ediyor. Ve ziyarete de, tekerlekli sandalye ile gelen Ersoy'a üniformalı bir subay yağmurdan korunması için şemsiyeyle eşlik ediyor.
Bu görüntü sonrası sosyal medya birbirine girdi.
Milli Savunma Bakanlığı, Anıtkabir ziyareti sırasında Bülent Ersoy'a şemsiye tutarak eşlik eden üniformalı subaya inceleme başlattı.
Olanlar oldu...
Ve her konuda olduğumuz gibi çat diye ikiye bölündük.
Bir taraf; "Vay efendim nasıl olur, benim askerim neden Bülent Ersoy'a şemsiye tutar" dedi.
Diğer taraf; "Ya saygısından ya sevgisinden. Ya da yaşından ötürü tutmuş olabilir. Ne var bunda. Ünlü olduğu için mi bu tepki" dedi.
Ben bi o tarafa baktım, bi de bu tarafa.
Sonra da arkama yaslandım.
Fotoğrafa baktım.
1-Bülent Ersoy neden tekerlekli sandalyede acaba?
2-Askere biri, "Tut evladım şu şemsiyeyi. Bülent Hanım'a eşlik et" mi dedi acaba?
3-Bülent Ersoy askeri görünce, "Evladım tut şu şemsiyeyi bize yardım et" mi dedi acaba?
4-Birisi aradı, "Bülent Ersoy geliyor onu karşılayın mı" dedi acaba?
5-Sonra döndüm dolaştım, "Bülent Ersoy neden tekerlekli sandalye ile acaba?"
Gibi sorular dolandı beynimde.
Sonra yorumları okudum.
Ve klasik hiç kimse ortak düşünmüyor. Ve hatta, "Anıtkabir'de böyle bir hizmet mi var? Biz neden yararlanmıyoruz" diyor.
Tövbe ki ne tövbe...
Olay yine siyasete döndü dolaştı dayandı.
Olay yine Atatürk sevgisine geldi dayandı.
Olay yine Atatürk düşmanlığına geldi dayandı.
Olay yine kriz boyutunda.
Yani yine nur topu gibi konumuz var ikiye bölündüğümüz...
Ve ben cıyak cıyak bağırmak istiyorum...