Erşan Kuneri izlerken sayıkladıklarım
Cem Yılmaz'ın "GORA"sı ile hayatımıza giren Erşan Kuneri karakteri yıllar sonra sekiz bölümlük bir dizi ile hayat buldu. Ve ben uzun süre sonra "Artık Cem Yılmaz işlerini izleyemiyorum, biraz artık bizlerin de izleyebileceği bir şeyler yapsa" dedikten sonra Erşan Kuneri'yi izleyebildik.
-Kah sıkıldım, kah güldüm, kah ince göndermeli esprilere bayıldım.
-Son zamanlarda yaptığı projelerde hep aynı yüzleri oynatma ısrarından vazgeçmesine bayıldım.
-Dizinin Alev'i Ezgi Mola'ya bayıldım, doyamadım. Hatta dört gözle sahnelerini bekledim.
-Dizinin doğru isimleri kesinlikle Nilperi Şahinkaya ve Merve Dizdar olmuş. Doğru seçimler.
-Uraz Kaygılaraoğlu çok iyiydi. Dizinin yıldızları arasına girmeye aday.
-Kıyafetler, dekor, retro vintage havası müthiş.
-Bu dizi ya çok sevilir ya hiç sevilmez. Ortası yok.
-Ve evet bol küfürlü.
Ancak şu var ki; Erşan Kuneri'de bir pornocu anlatılıyor. Yani "Çok küfür var. Çok bayağı espriler var. Kadınları aşağılıyor" tadında bir bakış acısı yanlış olur.
Anlatılan konu belli. Pornocu mizahı ve cümleleri olmadan da Erşan Kuneri anlaşılamazdı. Ancak emin olun sokakta daha fazlası var. Artık iki adımda bir hayatımda duymadığım küfürler duyuyorum.
Velhasıl dizi içinde dizilerin yapıldığı "Erşan Kuneri" keyifli olmuş. İzlenir yani. Fakat her olayda olduğu gibi pornocu Erşan memleketi ikiye böldü. Sevenler ve hiç sevmeyenler olarak.
Şu var ki, Cem Yılmaz'ın bir dünyası var. Kendi algısı. Oyuncu olarak, yönetmen olarak, senarist olarak özgürce bunu yansıtma peşinde.
Ki yıllardır "Bilindik bir Türk filmi yapsa daha çok izlenir" ezberinin peşine takılmıyor. Bildiğini okuyor ve bunda da diretiyor. Erşan Kuneri diğer işlerinin yanı sıra izlenebilir bir iş olmuş.