Benim kaç takipçim var biliyor musun?
Geçmiş yazılarımda çok kez şu başlıkta okuduğunuz "Benim kaç takipçim var biliyor musunuz?" cümlesini detaylandırmıştım.
Maalesef daha bu sosyal medya illetinin kucağına düştüğümüz ilk günlerde restoranlarda, cafelerde, otellerde "Benim kaç takipçim var biliyor musun?", "Sizi rezil edeceğim", "Tweet atacağım", "Paylaşacağım", "Ben paylaşınca inanılmaz reaksiyon alıyor", "Çok izleniyor", "O oluyor", "Bu oluyor" tadında cümleler kurulmaya başladı. Ve hala da hız kesmeden devam ediyor.
Çok kez de, restoranlar, oteller, firmalar bu cümlelere tav oldu. Olmaya da devam ediyor.
Sahte takipçi sayıları olan, paylaşınca hiçbir reaksiyon almayan insanlara ne ödemeler yaptı. Göklere çıkarttı. Onu da yaptı, bunu yaptı. Yapmaya da devam ediyor.
Yapsınlar varsın. Gözümüz yok. Ama bakın işte yılların ustası Demet Akbağ bile bu konuya değinip "Takipçi sayıları gişeye veya izlenmeye etki etmiyor. Her takipçisi olanın seyircisi olacak diye bir şey yok" demiş.
Eh işte...
Yıllardır bunu anlatmaya çalışıyorum.
Takipçi ve şu meşhur fanlara göre dizi ve filmler izlenseydi gişe rekorları kıracak yapımlar var. Ama çoğu fos. Bir tane örnek vereyim anlayacaksınız ne demek istediğimi. Mesela, Barış Arduç ve Elçin Sangu'nun filmi. Gişede çakıldı. Ki ikilinin aşırı fanları ve takipçisi var. İkisi için kendini parçalayan tipler. Ama gişe yapmadı.
Ki çok örnekleri var inanın.
Firmalar, restoranlar, mağazalar, onlar, şunlar, bunlar. Milletin takipçi sayısının çokluğuna bakmayın. Reaksiyonuna bakın.
Bakın yıllar yıllar önce başıma şöyle bir şey geldi.
Bir arkadaşım kendi ürününü bir bana, bir de milyon milyon takipçisi olan birine yolladı.
Geri dönüş şöyle yaşandı; milyon milyon takipçisi olan paylaşınca çok kişi aramış ama bir kişi bile ürünü satın almamış. Ben paylaşınca on kişi aramış sekiz kişi ürünü satın almış. Bu olay yedi sene önce falan yaşandı. Benim kemik takipçim yıllardır beni bırakmıyor, o milyon milyon takipçisi olan kişi sürekli milyonlara milyon ekliyor. Hem takipçi sayısı olarak hem de banka hesabı olarak.
Bu, şu demek!
Ürününüzü ya da tanıtmak istediğiniz şeyi doğru insanla eşleştirin. Yoksa reaksiyon alamazsınız. O kişi parasını kazanır ama sizin eliniz boş kalır. Bunun gibi.
Yani filminiz, diziniz için de doğru insanları seçin. Olay bu kadar net. Popüler diye ya da kendini çok iyi satıyor diye bir insanla çalışılmaz.
Alıcının ya da seyircinin takipçi sayısı umurunda değil. Bu bir bir daha iki...