Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Cuma günü muhteşem bir düğüne katıldım. Ama ondan önce Aslı Enver'in sürpriz evliliğinden bahsetmek istiyorum.

        Aslı Enver, sevgilisi Berk Gökbudak ile sessiz sedasız, aile arasında sade bir tören ile evlenmiş.

        Yani "Her genç kızın rüyası" tadında olmayan evliliklerden olmuş ancak bu tam da Aslı Enver'e uygun bir evlilik. Yani sessiz, sakin. Ben duyduğum an hiç şaşırmadım.

        Aslı Enver tarzı evlilik sonrasında çok mutlu olsunlar diyorum. Çünkü evlilik sonrası söyleyecek söz ancak budur. Başka bir söz söylenmez. Fakat hayranları benim gibi düşünmüyor olacak ki, şok olup eski defterleri açmışlar.

        Gelin ve damadın yayınlanan fotoğraflarının altına ve yine Aslı Enver'in sosyal medyadaki fotoğraflarına "Murat Boz üzülmüştür", "Murat'ın hiç yüzü güler mi?", "Murat Boz ile barışacak diye bekliyordum", "Ben şok, Murat şok", "Ah be Murat Boz'a yazık oldu", gibi mesajlar yazmışlar.

        İyi de ne gerek var Allah aşkına ne gerek var!!! Kız evlenmiş, yeni bir mutluluğu var. Mutluluk dilemekten başka bir yoruma ne gerek var.

        Yeni evlenen bir kadına ya da adama, eski sevgilisinden bahsetmek, onun adına konuşmak, onun adına yorum yapmak, doğru mudur? Sizin başınıza gelse bu durum hoşunuza gider mi? Gerçekten gider mi? Önce kendinize bunu sorun.

        Bakın bazı dengeler vardır. Bu dengeleri korumak gerek hanımlar-beyler. Eski sevgiliden bahsetmek ayıptır. Sadece Aslı Enver için değil. Ünlüsü, ünsüzü herkes için yapılıyor bu tarz yorumlar. Ama gerek yok. Yapmayın-etmeyin.

        Bir yorum yaparken, bir söz söylerken önce "Bana yapılsa, bana söylense ne düşünürüm" diye kendinize bir sorun öyle yapın yorumlarınız. Naçizane tavsiye.

        Aslı Enver sana mutluluklar..

        Her genç kızın rüyası dediklerinden

        Her genç kızın rüyası dediklerinden
        0:00 / 0:00

        Tam da böyle bir düğündü Cuma günü Mandarin Otel'in katıldığım düğün.

        Burcu Özüyaman ve Lübnanlı iş adamı Rachad Ghandour'un düğünü, "İki gün iki gece sürecek" deniyordu ama ben bu yazıyı yazarken bile düğün hala sürüyordu. İlk Lübnan'da küçük bir düğün yapıldı. Ardından Four Seansons Otel'de hem dini nikah, hem ön düğün kutlaması, ardından da Mandarin Otel'de asıl görkemli düğün. Ve yine ardından da yani düğün sabahında parti gibi bir küçük kutlama daha.

        Yani "Her genç kızın rüyası" tadında bir düğündü. Ve tabii "Her genç kızın rüyası gibi bir gelinlik" Elie Saab gelinliği ile ile dünya evine giren Burcu'da herkesin merak ettiği kişi oluverdi tek bir gecede. Düğünden bir gün sonra gerek telefonla aranarak, gerekse karşılaştığım kişiler tarafından şu soruları işittim.

        1-Kim bu Burcu?

        2-Nasıl tanışmışlar.

        3-Ne şanslı kız.

        4-Aile bu kızı nasıl aldı?

        5-Burcu'da zengin mi?

        6-Ne kadar harcanmış düğünde...

        Gibi gib uzayıp giden bir sürü soru listesi yöneltildi.

        Burcu'nun bir güzellik merkezi var. Kendisi aynı zamanda bir dönem hem modellik yapmış, hem de sahneye çıkan Sevim Egesoy'un da kızı. Beş yıldır da birlikteymiş Rachad ile ve birbirine çok ama çok aşıklar.

        Bakın "Aşıklar" diyorum. Birbirlerini çok seviyor ve gözlerini ayırmıyorlar. Daha ne olsun Allah aşkına!!!

        REKLAM

        Memleket dedikodu sever. Hele bir kesim var ki, aman da aman. Düğünde bile dedikodu yapıyordu. Hatta bazıları "Aile nasıl aldı?", "Çok şanslıymış çok zengin bir yere gitti" diye diye helak oldu. Ne terbiyesizlik. Düğüne gelmişsin, "Aile nasıl aldı?" diyor. Düğünde bir küçük tartıştım.

        Yahu o bir kadın. Kim, kimi alıyor önce buna bir bak. Ve sen nasıl sahtekar birisin ki, katıldığın düğünde, kızın yüzüne baka baka edepsizlik yapıyorsun.

        Neyse memlekette çok var böyle tipler. Milletin yüzüne gülüyor, arkasından söylemediğini bırakmıyor. O konuya girersem çıkamam elbet.

        Bakın Burcu bence evet çok şanslı. Çünkü kendine aşık ve gözü hiçbir şey görmeyen bir adama aşık. Seviyor, seviliyor. Yani son yıllarda kimsenin bulamadığı "Aşk ve sevgi" servetini bulmuş daha ne olsun!

        Daha ne olsun gerçekten. Bence en büyük servet bu. Sevmek, sevilmek. İnanmak, güvenmek.

        Mis gibi de, dillere destan bir düğün ile dünya evine girdiler. Ömür boyu mutlu olsunlar ve kendileri gibi çok seven, aşık, her türlü zorluğu, engeli yenen çocuklar yetiştirsinler inşallah.

        Rachad'ı tanımam. Birkaç kez karşılaştım sohbet ettim. İyi bir insana benziyor. Parası-pulu da beni ilgilendirmez. Allah çok versin. Fakat benim ve birçok kişinin de hayatında ilk kez gördüğü en pahalı ve en görkemli düğünü yaptı. Düğünde yok yoktu.

        Bir kere otelin büyük salonu olmadığı için, havuzunun üzerine yeni bir balo salonu kurulmuş. Üç otelde kaldı gelen konuklar. Ki bu da memleket ekonomisi için gayet yerinde bir hareket. Lübnanlı misafirlerimiz üç gün boyunca İstanbul'da ağırlandı.

        Ve en önemlisi bu masal gibi düğünde sadece tek gecelik düğün için 5 milyon dolar harcandığı konuşuluyor.

        Düğünün en çok konuşulan kişisi de kayınvalideydi. Ki ben de güzelliğinden gözlerimi alamadım damadın annesinin. Evet güzelliği dillere destan oldu ama bir de 45 milyon dolar olduğu söylentiler arasında olan gerdanlığı da dillerdeydi. Ben salondaki bazı kadınların yalancısıyım. Onlar "Duydun mu, duydun mu?" diye fısır fısır konuşuyorlardı.

        REKLAM

        Zenginin parası, züğürdün çenesi yorar her zaman. Hele ki, düğünlerde. Çok normal tabii.

        Neyse düğünde Lübnan'ın en meşhuru Amr Diab sahneye çıktı. Düğün sonrası after da Kenan Doğulu sahne aldı. Ki muhteşem bir performans sergiledi. Kenan Doğulu 01.00'de sahneye çıkıp 03.30'da sahneden indi. Ve muhteşem düğünü sonlandırdı.

        Çok konuşulan ve unutulmaz bi düğüne ev sahipliği yapan Burcu ve Rachad gayet güler yüzlü ve pozitifler. Kendileri gibi de bir sürü çocukları olsun. Mutlu olsunlar. Ne diyelim.

        Bir düğün sonrası mutluluklar dilemekten başka.

        Saçmalık

        Saçmalık
        0:00 / 0:00

        Genç bir fenomen AVM'de Zeynep Bastık'ı görüyor ve fotoğraf çektirmek istiyor. Fakat Zeynep Bastık "Şu an müsait değilim" diyor ve fotoğraf çektirme teklifini geri çeviriyor.

        Sonra o fenomen, "Sizce Zeynep Bastık'ın yanına gidince bizi kovmuş mudur?" başlığıyla video yayınlıyor. Fenomen videoda Zeynep Bastık alışveriş yapıyordu; "Şu anda alışveriş yapıyorum" diyerek fotoğraf çektirmeyi reddettiğini anlatıyor.

        Fenomen "İsterseniz elindekileri ben tutayım" falan diyor. Zeynep Bastık da istemiyor falan.

        Yani eğer gerçekten bir hayran olsaydı böyle davranmazdı. Yani edepsiz edepsiz ısrar etmezdi. Sanki taciz ediyor ki olay çıksın.

        Ben ünlülerin hayranları ile fotoğraf çektirmesinden yanayım. Ne olursa olsun. Ama bana bu fenomen kendinden söz ettirmek için bir arsızlık peşinde gibi geldi.

        Bana o hissiyatı vermedi. Belki Zeynep de bu hissiyatta almış olacak ki, reddetti. Olabilir!!!

        Yani genç fenomen amacına ulaştı bence kendini tanımayan çok kişi kendisinden bahsediyor. Hatta gazetelerde manşet manşet haberi yapıldı.

        Dediğim gibi ben normalde sanatçının ne olursa olsun sevenleriyle fotoğraf çektirmesi gerektiğini savunuyorum. Ama fenomen art niyetli gibi geldiği için Zeynep Bastık'ın haklı olduğunu düşünüyorum.

        Diğer Yazılar