Tam da böyle bir düğündü Cuma günü Mandarin Otel'in katıldığım düğün.
Burcu Özüyaman ve Lübnanlı iş adamı Rachad Ghandour'un düğünü, "İki gün iki gece sürecek" deniyordu ama ben bu yazıyı yazarken bile düğün hala sürüyordu. İlk Lübnan'da küçük bir düğün yapıldı. Ardından Four Seansons Otel'de hem dini nikah, hem ön düğün kutlaması, ardından da Mandarin Otel'de asıl görkemli düğün. Ve yine ardından da yani düğün sabahında parti gibi bir küçük kutlama daha.
Yani "Her genç kızın rüyası" tadında bir düğündü. Ve tabii "Her genç kızın rüyası gibi bir gelinlik" Elie Saab gelinliği ile ile dünya evine giren Burcu'da herkesin merak ettiği kişi oluverdi tek bir gecede. Düğünden bir gün sonra gerek telefonla aranarak, gerekse karşılaştığım kişiler tarafından şu soruları işittim.
1-Kim bu Burcu?
2-Nasıl tanışmışlar.
3-Ne şanslı kız.
4-Aile bu kızı nasıl aldı?
5-Burcu'da zengin mi?
6-Ne kadar harcanmış düğünde...
Gibi gib uzayıp giden bir sürü soru listesi yöneltildi.
Burcu'nun bir güzellik merkezi var. Kendisi aynı zamanda bir dönem hem modellik yapmış, hem de sahneye çıkan Sevim Egesoy'un da kızı. Beş yıldır da birlikteymiş Rachad ile ve birbirine çok ama çok aşıklar.
Bakın "Aşıklar" diyorum. Birbirlerini çok seviyor ve gözlerini ayırmıyorlar. Daha ne olsun Allah aşkına!!!
Memleket dedikodu sever. Hele bir kesim var ki, aman da aman. Düğünde bile dedikodu yapıyordu. Hatta bazıları "Aile nasıl aldı?", "Çok şanslıymış çok zengin bir yere gitti" diye diye helak oldu. Ne terbiyesizlik. Düğüne gelmişsin, "Aile nasıl aldı?" diyor. Düğünde bir küçük tartıştım.
Yahu o bir kadın. Kim, kimi alıyor önce buna bir bak. Ve sen nasıl sahtekar birisin ki, katıldığın düğünde, kızın yüzüne baka baka edepsizlik yapıyorsun.
Neyse memlekette çok var böyle tipler. Milletin yüzüne gülüyor, arkasından söylemediğini bırakmıyor. O konuya girersem çıkamam elbet.
Bakın Burcu bence evet çok şanslı. Çünkü kendine aşık ve gözü hiçbir şey görmeyen bir adama aşık. Seviyor, seviliyor. Yani son yıllarda kimsenin bulamadığı "Aşk ve sevgi" servetini bulmuş daha ne olsun!
Daha ne olsun gerçekten. Bence en büyük servet bu. Sevmek, sevilmek. İnanmak, güvenmek.
Mis gibi de, dillere destan bir düğün ile dünya evine girdiler. Ömür boyu mutlu olsunlar ve kendileri gibi çok seven, aşık, her türlü zorluğu, engeli yenen çocuklar yetiştirsinler inşallah.
Rachad'ı tanımam. Birkaç kez karşılaştım sohbet ettim. İyi bir insana benziyor. Parası-pulu da beni ilgilendirmez. Allah çok versin. Fakat benim ve birçok kişinin de hayatında ilk kez gördüğü en pahalı ve en görkemli düğünü yaptı. Düğünde yok yoktu.
Bir kere otelin büyük salonu olmadığı için, havuzunun üzerine yeni bir balo salonu kurulmuş. Üç otelde kaldı gelen konuklar. Ki bu da memleket ekonomisi için gayet yerinde bir hareket. Lübnanlı misafirlerimiz üç gün boyunca İstanbul'da ağırlandı.
Ve en önemlisi bu masal gibi düğünde sadece tek gecelik düğün için 5 milyon dolar harcandığı konuşuluyor.
Düğünün en çok konuşulan kişisi de kayınvalideydi. Ki ben de güzelliğinden gözlerimi alamadım damadın annesinin. Evet güzelliği dillere destan oldu ama bir de 45 milyon dolar olduğu söylentiler arasında olan gerdanlığı da dillerdeydi. Ben salondaki bazı kadınların yalancısıyım. Onlar "Duydun mu, duydun mu?" diye fısır fısır konuşuyorlardı.
Zenginin parası, züğürdün çenesi yorar her zaman. Hele ki, düğünlerde. Çok normal tabii.
Neyse düğünde Lübnan'ın en meşhuru Amr Diab sahneye çıktı. Düğün sonrası after da Kenan Doğulu sahne aldı. Ki muhteşem bir performans sergiledi. Kenan Doğulu 01.00'de sahneye çıkıp 03.30'da sahneden indi. Ve muhteşem düğünü sonlandırdı.
Çok konuşulan ve unutulmaz bi düğüne ev sahipliği yapan Burcu ve Rachad gayet güler yüzlü ve pozitifler. Kendileri gibi de bir sürü çocukları olsun. Mutlu olsunlar. Ne diyelim.
Bir düğün sonrası mutluluklar dilemekten başka.