Tek bir can için elleriyle kazıyorlar
Hava buz. Gece daha da ayaz oluyor.
Sıcak bir yatak yok. Dinlenmek yok. Uyku yok. Duş yok. Şöyle ayağımı uzatayım biraz keyif yapayım yok. Yok da yok. Günlerdir gece-gündüz demeden, sabırla, tek bir can için elleriyle kazıyor ekipler.
Ne için; gerçekten tek bir canı yeniden gün ışığı ile buluşturmak, ailesiyle kavuşturmak için. Bizim kurtarma ekiplerimiz, madencilerimiz, AFAD, Umke'ye katılan Amerika, Almanya, Arjantin, Arnavutluk, Avustralya, Avusturya, Azerbaycan, BAE, Bangladeş, Belarus, Birleşik Krallık, Bosna Hersek, Brezilya, Bulgaristan, Cezayir, Çekya, Çin, El Salvador, Ermenistan, Estonya, Filistin, Finlandiya, Fransa, Güney Amerika, Güney Kore, Gürcistan, Hırvatistan, Hindistan, Hollanda, Hong Kong, Irak, İran, İspanya, İsrail, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya, Karadağ, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC, Kosova, Kuveyt, Libya, Litvanya, Lübnan, Macaristan, Malezya, Malta, Meksika, Moğolistan, Moldova, Özbekistan, Pakistan, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, Sırbistan, Slovakya, Suudi Arabistan, Tacikistan, Tayvan, Tunus, Türkmenistan, Ukrayna, Ürdün, Venezuela ve Yunanistan tek bir yürek oldu.
Tüm ekipler deprem bölgesinde hayat kurtarmaya çalışıyor.
Din, dil, ırk ayrımı olmadan.
Bir insan kurtardıkları zaman sarılıyor, ağlıyorlar, birbirlerini kutluyorlar.
Gördüğümüz kadarıyla kavga etmiyorlar. Tabii bunlar bizim ekranda gördüklerimiz. 116. saat lise öğrencisi Kamil'i kurtardılar mesela.
Hepsi bir olup tek bir can için savaşıyor bizim bazı insanlarımızsa kavgaya tutuşmuş.
Daha insanlar enkaz başında bekliyor. Yakınlarının cenazelerini almaya çalışıyor. Ve bazıları kavga ediyor.
Gerçekten Allah akıl fikir versin.
Neyin savaşı bu. Neyin kavgası bu. Ortada kocaman bir gerçek var ki, insanlar ölüyor. Ve her depremde, her enkazda biz bu savaşı kaybediyoruz.
Rant için, para için, güç için insan canından vazgeçiyoruz.