Geçen hafta "Biz memleketimizi bırakmayız" diye bir yazı kaleme alıp bir de üstüne Hataylı dostlarımın "Biz memleketimizden şu an gidiyoruz ama döneceğiz. Asla Hatay'ı bırakmayız" dediğini anlatmıştım.
Özellikle Kahramanmaraşlı dostlardan çok eleştiri aldım. Hatta "Çok üzüldük Esin Hanım. Biz 'Maraş'ımızı bırakır mıyız? Neden sadece Hatay'ı yazıyorsunuz. Bizi unutmayın. Bizler de varız. Bizler de memleketimizi kimselere bırakmayız" dedi.
İnanın çok üzüldüm. Yanlış anlaşıldıysam kusuruma bakmayın. Ama şu var ki, memleketin her yeri ben, sen, o, biz, siz, bizleriz. Memleket biziz. Tek bir taşını, toprağını bırakmayız. Adana da, Urfa da, Malatya da, Gaziantep de, Mersin de, İzmir de, Ankara da, Yalova da, Muş da, Ağrı da, Elazığ da, Konya da, İstanbul da biziz... Bizim ayrımız, gayrımız yok. Olması da mümkün değil. Olmasına da izin vermeyiz.
Memleketin tek bir yerini ayırmam mümkün mü? Asla... Sizler de ayırmayın.
Ve gerçekten ayırana da izin vermeyip itiraz edin. Ben her fırsatta memleketimin her köşesini geziyorum, geziyorum. Şimdi daha çok gideceğiz, daha çok sahipleneceğiz. Özellikle Kahramanmaraş'ta olan deprem sonrası yaşanan felakette tüm illerimizi kucaklayacağız. O iller iyileşinceye tabii herkes evine, ocağına dönecek. Bakın bizler bu toprakların insanlarıyız. Gerekirse köy evinde, gerekirse ovalarda yaşarım ve yaşarız. Bunu da çok iyi biliyorum. Bizler saraylarda doğup, büyümedik. Saraylarda değil bizim işimiz. Bizler bu memleketin her köşesiyiz. Böyle de olmalı ve böyle de biline....
Bakın mesela bizlerin memleketimizden uzaklaşmama durumunu izah edeyim. Mesela Şevval Şahin, Armağan Çağlayan'ın programında, "Kendimi bu ülkeye ait hissetmiyorum. Türkiye'de üç aydan fazla kalınca daralıyorum. Kendimi bu ülkeye ait hissetmiyorum. Türkiye'den uzak kalınca daha mutlu oluyorum" demiş.
Eh işte... Bizler de acısıyla, tatlısıyla, sıkıntısıyla bu ülkede mutlu oluyoruz. Üç ay değil üç gün uzak kalalım 'memlekete' dönmek için yanıp tutuşuyoruz.
Bu yüzdendir ki, memlekete gelip ünlü olup bir de üstüne üstlük bu memleketten para kazanıp laf atanlara deliriyorum ve kızıyorum. Mesela Şevval Şahin'i nasıl tanıdık.
Londra'ya doğmuş, büyümüş. Sonra geldi bu memlekete ünlü oldu. Fırtınalı aşkları falan filan. Gerek sosyal medyadan para kazandı, gerek tanınıp yaptığı birçok iş ile... Ünlü olduktan sonra memleket tanıdı anlayacağınız. Ama Londra'dan şimdi de gelmiş, "Memleket şöyle, memleket böyle" diyor. İşte ben bu tiplere asla tahammül edemiyorum. Kardeşim git işte. Londra'da doğmuş büyümüşsün. Ki zamanında kendisine bu ülke ile ilgili sorular sorulunca bilemediğinde eleştirildiğinde ben "Bilmek zorunda değil. Başka bir kültürde doğmuş büyümüş" demiştim. Ki hala aynı şeyi savunuyorum.
Fakat çıkıp hele ki, şu dönemde... Milletin sinirleri tavan yapmışken, birilerinin çıkıp, "Bu ülkede daralıyorum" demesine tahammül edemiyorum.
Kardeşim daralıyorsan gideceksin. Türkiye ile ilgili her hangi bir iş, bir kazanç da yapmayacaksın. Bu kadar basit...
Ahlak şekil değiştirdi. Gerçekten değerlerimize ne oldu bizim?
Depremzedelerin bu durumundan yararlanmak isteyen ahlaksızları görünce, duyunca inanmıyorum. Kimler yetiştirdi sizi böyle vicdansız. Gerçekten onların bu durumundan yararlanmak istemek nasıl bir ahlak yoksunluğudur. Yazık gerçekten yazık, sizler adın utanıyorum. Ve utanma duygunuzun yok olduğunu görünce daha da üzülüyorum sizler adına...
Cem Yılmaz, kendisine "Nasılsınız" diye soran gazetecilere "İyi değilim" demiş. Pardon da kim iyi Allah aşkına.
Öyle zamanlardan geçiyoruz ki, gerçekten büyük sınavlar veriyoruz. Memleketimizin 11 ilinde çok ciddi kayıplar. Ev, araba, mal, mülkü geçiyorum millet canlarından oldu.
İnsanlar evlatlarını, analarını, babalarını, akrabalarını kaybetti.
Bakın mal-mülk yerine konur. Ev, araba alınır ama o yitip giden canlar. Daha nüfusları, adları, soyadları olmayan çocuklar var bu ülkede. Düşünün annelerini, babalarını hiçbir zaman tanıyamayacak evlatlar var bu ülkede.
Gerçekten çok acılı ve büyük dersler çıkartılması gereken günlerden geçiyoruz. O yüzden de iyi değiliz. İyi olamıyoruz. O yüzden de unutmamak gerekiyor. Her daim bunları aklımıza kazıyıp bundan sonra öyle hareket etmemiz gerekiyor. Bir daha bu acıları yaşamamak için, bir daha "İyi değiliz" dememek için unutmamak gerekiyor.
Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Detaylı bilgi almak için ‘Çerez Politikasını’ ve ‘Aydınlatma Metnini’ inceleyebilirsiniz.