Mansur Yavaş'a gayriresmî teklif
Geçen dönem CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan ve seçimi kıl payı biçimde kaybeden Mansur Yavaş’ın, bu seçimde de gözde isimlerden biri olduğu açık.
Öyle ki, MHP hariç neredeyse tüm partilerle adı anıldı.
CHP’nin mi adayı olacak yoksa İYİ Parti’nin mi yoksa yoksa ikisinin ortak adayı mı olacak olasılıkları konuşulurken ortaya bir de “AK Parti ile de görüşüyor” iddiası gündeme düştü.
Hatta bunun üzerine köşe yazıları yazıldı, Mansur Yavaş’a bu tavrı yüzünden bozuk atanlar bile oldu.
Ben de üç gün önce Habertürk TV’deki Teke Tek programında bu iddiayı gündeme getirip, konuklarım Faruk Acar ve Gülfem Sanver’le bu iddiayı da konuştuk.
Programı izlediğini söyleyen Mansur Yavaş, programdan sonra bana bir mesaj yolladı ve çok ilginç.
Mansur Bey, AK Parti’den aday olmayı asla düşünmediğini söylüyor.
Ve önemli bir bilgi veriyor:
“Fatih Bey merhabalar. TV’de izlediğim kadarı ile AK Parti'den aday olabileceğimi ve AK Parti'ye yakınlaştığımı söylediniz.
Gerçek durum şudur.
Bazı AK Partililer, benim aday olmam konusunda istekli olup, yoklama yaptılar. Ben de uygun bir dille ‘Belki makam sahibi olurum ama itibarımı kaybederim’ diyerek teşekkür ettim. Bu konudaki mesaj ve benim yanıtım kayıtlıdır. Kısacası benim bir talebim olmamıştır”
Mansur Yavaş bu mesajı bilgilendirmek için yolladığını da başka bir mesajla iletti ve yayınlanmasını istemedi.
Ben ise yayınlamayı tercih ediyorum.
Kusura bakmasın.
Belli ki, resmi bir teklif değil ama bir nabız yoklaması ya da bazı AK Partililerin kendi kendine işgüzmesi.
Hangisi ise.
En azından Mansur Yavaş’ın her partinin kapısını çalan bir “Kubi” olmadığını anlamış olduk.
***
Bu kadar aptallık olmamalı
Dün İstanbul’da yoğun bir yağış vardı.
Akşam saatlerinde de sosyal medyada bazı görüntüler dolaşmaya başladı.
Büyük bir havalimanın apronunda çekilmiş görüntüler.
Apronu su basmış ve araçlar ve uçaklar diz boyu su içinde yol almaya çalışıyorlar.
Bu görüntüyü yayan veya birbirine yollayanların iddiası ise “İşte 3. Havalimanının ilk yağmurdaki hali”.
Bu görüntüye inanıp, ciddiye alıp sağa sola yollamak, sosyal medyada yaymak için gerçekten ya çok cahil, ya da çok kötü niyetli olmak lazım.
3. Havalimanı inşaatını gezmeye gittiğimde kilometrekarelerce büyüklükteki apruna görünce, İGA CEO’suna “Buranın drenajı ve su atık sistemi iyi mi?” diye sordum.
O da “Bütün apronda ve pistlerde ortadan iki yana çok hafif açılı bir eğim var ve tüm eğimler geniş kanallara birleşiyor” yanıtını almıştım.
Yoğun bir yağmurda Yeni İstanbul Havalimanı’nı su basar mı basmaz mı bilemem, inşaatı ben yapmadım.
Ama bildiğim bir şey var, dün o görüntüleri sosyal medyada yayanlar gerçekten aptal.
Çünkü görüntülerde apronda park halinde Air France’a ait bir Airbus A380, Lufthansa’ya ait bir başka uçak görünüyor.
Oysa Yeni İstanbul Havalimanı’na şu anda THY dışında inen havayolu şirketi yok, Air France’in Atatürk’e inen A380’i de yok.
Orası belli ki Türkiye dışında bir havalimanı.
***
Anonim klavye kahramanları araziye uydu
Habertürk’te haber ve yazıların altına yapılan yorumları önemsediğimi biliyorsunuz.
Bunu okurlarımla ve hatta okurlarımızla iletişimin önemli bir parçası olarak görüyorum.
Hatta okurlarımızın kendi aralarındaki tartışmalarını da son derece anlamlı ve öğretici buluyorum.
Ancak bir sorunumuz var.
Habertürk’teki köşe yazısı ve haberlere günde yaklaşık 10 binin üzerinde yorum yapılıyor.
Bazı önemli gündemlerde bu sayı yüz bine yaklaşıyor.
Bir grup editör arkadaşımız da bunlarla uğraşıyor.
Ve ne yazık ki, bu yorumların en az yüzde 50’si “küfür ve hakaret” içerikli.
Yazarlara, siyasetçilere, haberde adı geçen kişilere, sanatçılara, aklınıza gelen kim varsa herkese dümdüz giden yorumlar.
Bazen aklı başında yorumlar bile sunturlu bir küfürle bitiyor.
Habertük yönetimi de bundan böyle siteye üye olmayan okurların yorum yapmasını engelleme kararı aldı.
Yani üye olacak, adınız, sanınızla yorum yapacaksınız.
Küfür edeceksiniz de kim olduğunuz bilinecek.
Bu uygulama başlar başlamak ne oldu tahmin edin.
Yorumlar yarıya yarıya azaldı.
Küfürlü yorum ise hiç kalmadı.
Eleştirilere bile düzey geldi.
Yani anlayacağınız klavye kahramanı terbiyesizler adlarıyla yorum yapmaya “tırstılar”.
Şaşırdım mı?
Asla.
Biliyordum böyle olacağını.
***
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Karşı karşıya gelince söyleyemeyeceğimiz şeyleri klavye arkasına saklanarak da söylemediğimiz zaman.