İki otomobil aldım
Farazi bir durumdan konuşarak başlayalım mı?
Diyelim ki ailenizin iki otomobil ihtiyacı var.
Birini günlük olarak kullanacaksınız, diğeri ise ihtiyaç halinde.
Önce bir bayiye gittiniz ve yakında piyasaya çıkacak modelden bir tane almak istediniz.
Otomobil çok iyi ve çok havalı olduğu için de parasını peşin peşin verdiniz ki, piyasaya çıktığı gün ilk alan siz olun.
İhtiyaç halinde kullanacağınız diğer araç için de aynı üreticiden bir model istediniz fakat bayi bunu size satmaya yanaşmadı.
Siz de bunun üzerine bir başka üreticiye giderek bir başka modelden parasını peşin ödeyerek aldınız ve aracı getirip size teslim ettiler garaja çektiniz.
Ne var ki, günlük kullanacağınız araç piyasaya çıktığı zaman bir de baktınız ki bayi sizi kandırmış.
Türlü bahanelerle aracını size teslim etmiyor. Bunu da açık açık söylüyor.
“Garajdaki otomobili başkasından aldın. Benim aracımı onunla yan yana park edemezsin” diyor ve parasını ödediğiniz aracı size vermiyor.
Siz de evdeki külüstürle işe gidip gelmeye devam ediyorsunuz ama daha ne kadar edebilirsiniz belli değil.
Yarın öbür gün ailece acil bir durum olsa külüstüre güvenmeniz zor.
Ama en azından evde garajda bir araç var, hini hacette onu kullanırım diye düşünüyorsunuz.
Ancak o hacet günü geliyor ve garajdaki otomobili de çıkaramıyorsunuz. Çünkü o da mevcut durumda kullanıma uygun değil.
Hiçbir işe yaramıyor.
Parasını ödediğiniz iki otomobiliniz var ama ikisini de kullanamıyorsunuz.
Şimdi bir aile reisi olarak siz iyi bir alışveriş yapmış sayılır mısınız?
Yoksa kazıklanmış mı!
Hele hele şimdi bir de ihtiyaçtan ötürü kavgalı olduğunuz eski bir tanıdıktan ödünç araba istemek zorunda kalıyorsanız...
*
Öngörü
Rusya ile savaşmayız merak etmeyin dediğimde bazı çokbilmişler “Senin öngörün bu kadar. Bak bakalım nasıl dalacağız oraya” falan gibi abuk sabuk şeyler yazıp söylediler.
Dün Putin ile yapılan görüşmeden sonra “Savaşmama beraber çalışma” kararı alındı.
Kim haklı imiş?
Ben mi?
Onlar mı!
*
Bu kadar mı kaba olduk!
Birkaç gündür annem bende kalıyor.
Pek sevmez kendi evi dışında bir yerde kalmayı ama lütfetti birkaç gün bizim evi şereflendiriyor.
60’a yaklaşmış olsanız da anneyle olmak güzel bir şey.
Hem benim hem eşimin annesinin bizimle vakit geçirmesinden çok keyif alırım.
Tabii annemin teşrifi ile televizyon izleme alışkanlıklarım da değişti.
Daha doğrusu gündüz saatlerinde evde televizyon açılmaya başlandı.
Arada benim de gözüm takılıyor.
Adını bilmediğim yemek programları izliyorum arada.
Bir grup birbirine yemek yapıyor ve birbirlerinin evine yemeğe gidip, yemeklere not veriyorlar.
Peşin peşin söyleyeyim ben böyle bir rezalet görmedim.
Ya format bizim görgümüze, geleneğimize, insanlığımıza aykırı...
Ya da biz gerçekten iğrenç bir toplum haline gelmişiz.
Birisi uğraşıp didinip ve belli ki ekonomik durumunu zorlayıp yemekler yapıyor. Soflaralar donatıyor.
Sonra diğerleri gelip o yemeğe tabir yerindeyse “Zıkkımlanıyor” ve sonra da yemeği yapana türlü hakaretler edip defolup gidiyor.
Bu kadar kabalık, bu kadar utanmazlık olamaz.
Diyeceksiniz ki, “O bir TV formatı.”
Batsın böyle format.
İzleyen herkese kabalığı, terbiyesizliği normalleştiren bir formata format demek mümkün değil.
Yıllar önce Televole benzeri magazin programlarına “Kardeşim yapmayın. Orda üç beş kişinin yaşadığı bir tarzı matahmış gibi insanların gözüne sokuyorsunuz. Milleti kötü yola düşüreceksiniz” diye yazdım da yazdım.
Çok şükür kötü yola düştük milletçe.
Şimdi bir de kaba saba olacağız.
Üstüne ...
*
Aciliyetten
Atatürk Olimpiyat Stadı Şampiyonlar Ligi finali için yenileniyor.
Aciliyetten dolayı ihalesiz olarak Rönesans Grubu’na verildi iş ve hızla ilerlediğini okuyoruz.
Ancak ortaya çıkan manzara beni şaşırtıyor.
Şampiyonlar Ligi finalinin İstanbul’a geleceği belli olduğu zaman ortaya bir stat projesi görseli atılmıştı.
Çok da güzeldi.
Ancak yapımı süren inşaatı gördükçe ortaya çıkan “şey”in o gün bize sunulan proje ile hiçbir alakası olmadığını görüyorum ve üzülüyorum.
Madem onca para harcayıp bir şey yapacaktık bari tam yapsaydık.
Şampiyonlar Ligi finali için Atatürk Olimpiyat Stadı’nın böyle olacağı açıklanmıştı
*
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Formatlar kültürümüze saldırmadığı zaman.