Erken normalleşme ekonomileri kurtaracak mı?
Zannetmeyin ki, meseleyi sadece biz tartışıyoruz, bütün dünyada Covid salgını ile başlatılan kısıtlamaları kaldırıp kaldırmama konusu kamuoyunun en büyük tartışma meselesi.
Ortada çok ciddi bir açmaz var.
Ya sınırlamaları sürdürüp, hayatları kurtaracağız ama ekonomilerimiz yerle yeksan olacak.
Ya sınırlamaları kaldırıp hayatı normalleştireceğiz ve 100 milyon insanın ölümüne tanık olacağız.
İyi de sınırlamaları kaldırmak ekonomileri gerçekten kurtaracak mı?
Bazıları bunu Protagoras Paradoksu’na benzetiyor.
Ekonomi söz konusu olunca Türkiye’den örnek vermek tehlikeli hale geldiği için Amerika’dan örnek verelim.
ABD’nin perakende devleri Jc Penny, J Crew, lüks perakende devi Barneys, Bergdorf Goodman gibi zincirler peş peşe iflas açıklıyorlar.
Yasakların kalkması bunları kurtaracak mı?
Herkes yeniden koşa koşa bu mağazalara mı gidecek?
Kimse böyle bir beklenti içinde değil doğrusu.
Sokak mağazalarının bile yeni bir iş modeline geçmedikçe iflastan kurtulmalarının çok zor olduğunu yazıyor tüm ekonomi medyası.
En kötü durumda olan ise lokanta, eğlence yeri sektörü.
Öngörüler ABD’deki lokanta ve eğlence yerlerinin en az iyimser tahminle yüzde otuz, büyük bir olasılıkla yüzde 50’sinin kapanacağını söylüyor.
Geri kalanların ise müşterinin ister istemez talep edeceği sosyal mesafe kurallarına uygun organize olmaları halinde ya aşırı pahalı yerler haline geleceği ya da yine batacağı iddia ediliyor.
Okulların güvenle yeniden açılmasının da kolay olmadığı ve eğitim alanında yepyeni modellere gidilmesinin şart olduğu da ortada.
Havayolu şirketleri uçacaklar.
Peki havayolu yolcuları o uçaklara binecekler mi?
Oteller ne olacak, turizm ne olacak?
Herkesin çok zorlanacağı, kötü yönetilen ekonomilerin daha çok zorlanacağı ve çökeceği bir döneme giriyoruz.
Servis sektörüne dayalı ekonomilerin en fazla sorun yaşayacak ekonomiler olduğu da aşikar.
Corona sonrası gereken dönüşümü yapabilecek cesarette yönetimlere ve küçük ya da büyük sermayedarlara sahip olanlar bu işten en hızlı çıkanlar olur.
Akla ve bilgiye en fazla ihtiyaç duyulacak bir döneme giriyoruz.
Kimde varsa o kazanır!
Kesin olan ise herkesin elinde iki ucu pis bir değnekle beklediğidir.