Massachusetts Üniversitesi biyoloji profesörlerinden Erin Bromage’ın corona ile ilgili çok ilginç bir makalesini okudum.
Makalenin girişinde şöyle diyor:
“Eğer sistemi kapalı tutmaya devam etseydik 70 bin olan ölüm sayısı 6 hafta içinde ikiye katlayacak ve bu zirveden sonra hızla düşecekti. Ancak eyaletler kısıtlamaları kaldırdıkça virüs yeniden yakıt almış olacak ve işin nereye varacağını kimse bilemez. Ekonomiyi canlandırmak gerektiğinin elbette farkındayım ama biyolojiyi çözmeden ekonomiyi halledemezsiniz”
Bromage’ın yazısını size aktarmama neden olan cümle elbette bu değil.
Profesörün yazısının ilginç bulduğum kısmı hastalığın nasıl yayıldığı ile ilgili bölüm.
Şöyle diyor: “Uzmanlara göre virüsün bir başkasına bulaşabilmesi için tek gereken 1000 SARS-COV2 virüs partikülü. Kesin olmamakla birlikte şimdilik kabul gören veri bu.
Yani tek nefeste veya tek gözyaşında aldığınız 1000 virüs ya da 10 nefeste içinize çektiğiniz her 100’er virüs hastalanmanıza yetiyor.
Peki çevrede virüsler nerelerde?
BANYOLAR: En riskli yerler banyolar. Çünkü çok sayıda ıslak ya da nemli yüzey barındırıyor. Keza tuvaletler de. Tuvaletlerde sifonun da havaya çok sayıda partikül yükselttiği biliniyor. Yani umumi tuvaletler ve halka açık hamamlar en riskli bölgeler sayılabilir. Buralarda yüzeyler ve hava çok büyük tehlike taşıyor.
ÖKSÜRÜK: Bir öksürükte yaklaşık 3000 tükürük zerreciğini saatte 80 kilometre hızla havaya yayılıyor. Parçaların büyük bölümü ağır olduğu için hızla yere düşüyor. Ancak yine de önemli bir bölümü havada kalıyor ve birkaç saniye içinde odanın her yanına ulaşıyor.
HAPŞIRIK: Tek bir hapşırık 30.000 tükürük zerreciğini saatte 300 km’yi aşan bir hızla ortama yayıyor. Zerreciklerin çoğu küçük olduğu için uzun süre havada kalabiliyor ve kapalı ortamlarda çok uzun mesafe kat edebiliyor. Enfekte olmuş bir Covid-19 hastasının tek bir hapşırığında 200 milyon virüs partikülü bulanabiliyor. Yani 200 bin kişiyi hasta etmeye yetecek miktarda.
NEFES: Tek bir nefesle ortama yayılan tükürük zerreciği sayısı 50 ila 5000 arasında değişebiliyor. Ancak hızları çok çok düşük olduğu için uzağa gidemiyorlar ve hemen zemine iniyorlar. Burundan nefes alıp vermede bu sayı çok çok daha az ve yayılma hemen hemen sıfıra yakın. Ve bunlar çok düşük virüs yüküne sahip.
SARS COV2 ile ilgili elde henüz bilgi olmadığı için grip virüsü ile yola devam etmek gerekirse, bir hasta her nefeste 33 viral partikül çıkarıyor.
Şöyle bir hesaplama yapmak mümkün.
Bu durumda basitleştirilmiş bir hesapla bir hapşırığa direkt maruz kaldığınız anda hastalık için gereken 1000 virüsü bir anda kapma ihtimaliniz yüzde yüze yakın.
Kimsenin konuşmadığı sadece nefes aldığı bir ortamda hastalık taşıyan birinin nefesinden hastalanmanıza yetecek miktarda virüs kapmanız için ise 50 dakika kadar aynı ortamı yakın mesafeden paylaşmanız gerekiyor.
Konuşmak ise zerrecik atımını arttırdığı için hastalıklı bir kişi ile karşılıklı 5 dakika konuşmak hastalığı kapmaya yetecek miktarda virüs transferini gerçekleştirmek için uygun bir süre.
Bu arada hastalığın yayılmasında yüzde 44 oranındaki sorumlunun hiçbir belirti göstermeyen hastalar olduğunu, virüsü kapanların da hastalık belirtileri gösteremeden önce 5 gün boyunca virüsü yayma kapasitesine sahip olduklarını da unutmamak lazım.
Bu uzun ve ilginç makaleye https://www.erinbromage.com/post/the-risks-know-them-avoid-them adresinden ulaşabilirsiniz.