Sorular ve sorunlar
Corona salgını öncesi Türkiye’nin farklı bir gündemi vardı.
Salgın geldi, gündem değişti.
O günün meseleleri buzdolabına kaldırıldı.
Şimdi normalleşme ile birlikte normal gündeme dönme zamanı geldi gibi görünüyor.
Ben birkaç hafta önce bunu hafiften sordum. O günlerde vaka sayılarımız, yoğun bakımdaki hasta sayılarımız, entübe sayılarımız ve vefat sayılarımız hâlâ yüksek olduğu için benim sorular arada kaynadı.
Açıkçası ben de ısrar etmedim.
Ama corona en azından şimdilik gündemdeki yerini kaybederken, ekonomimiz öyle veya böyle büyümeyi sürdürürken ben de merakı haznemdeki sualleri sorayım:
- Corona öncesinin çetrefilli konularından Libya’da durumumuz iyi anlaşıldığı kadarıyla. Desteklediğimiz taraf, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Mısır’ın açıktan, Rusya ve birtakım AB ülkelerinin arkadan desteklediği, ABD’nin yetiştirmesi Hafter’i bozguna uğratıyor. Bunun bizim Doğu Akdeniz’deki durumumuza yansıması nasıl olacak?
- İşlerin lehimize geliştiği Libya’da olan biteni öğrenmekte pek sıkıntı çekmiyoruz, her yerde manşetlerde. Peki ya, bir diğer baş ağrısı hatta migren diyebileceğimiz İdlib’de durum ne? Son olarak orada çok sayıda askerimizin bulunduğu bir bina Rusya tarafından vurulmuştu ve epey bir şehidimiz vardı. Orada toplam kaç şehit verdik? Suriye Ordusu nereye kadar geldi? İdlib’deki terör unsurları şimdi nerede? Türkiye’ye gelmeye çalışıyorlar mı hâlâ?
- Fırat’ın doğusunda YPG/PKK geriye çekilecekti ve biz Rusya ile ortak devriye yapacaktık. Bu devriyeler sürüyor mu, yapılabiliyor mu? YPG/PKK 20 mi 30 mu, bilemediğimiz mesafeye çekildi mi? Çekildi ise biz niye hâlâ şehit veriyoruz?
Çok değil 2,5 ay önce en önemli gündemimiz olan bu sıradan sorulara yanıt alabilmeyi umuyorum.
Alabilirsek normalleştiğimize iyice kanaat getireceğim.
Alamazsam da yeni normalin bu olduğuna...