YİD'ciler de feragat edecek mi?
Dediğim oldu.
Sağlık sektörünün malzeme tedarikçisi şirketlerin zorda olduğunu, Bakanlık’tan uzun zamandır para alamadıklarını, kamu hastanelerinde 16 aydır, üniversite hastanelerinde 36 aydır tahsilat yapamadıklarını “Sağlık sektörü SOS veriyor” başlıklı yazımda anlatmıştım.
Bizim yazı hala bilgisayar ekranlarındayken, sektör temsilcileri Cumhurbaşkanı’na gittiler ve durumlarını anlattılar.
Ne olur ne çıkar bilmiyorum.
Bildiğim bir şey var, sağlık sektörünün tedarikçisi bu şirketlerden şimdi “indirim” yapmaları isteniyor.
Faturası yıllar önce kesilmiş, tahakkuk etmiş alacaklarından indirim.
Öyle uz buz bir indirim de değil.
Yüzde 50 ila yüzde 60 arasında değişen oranlarda indirim.
Hem de TL bazında.
36 ayda yediği kur farkı en az yüzde 30’lar civarında iken, alacağa faiz işletse en az yüzde 30 faiz tahakkuk ettirmesi gerekirken, sektörden bir de yüzde 50 indirim isteniyor.
Bunun iki anlamı var.
Ya devlet sektöre “Batın” diyor.
Ya da sektörün geçmişte gerçekten akıl dışı, insaf ötesi kâr ettiğini biliyor ve şimdi bu kârdan feragat etmelerini istiyor.
Öyle ya bu tedarikçiler kamuya mal verebilmek için ihalelerde kıyasıya yarıştılar.
İhale gereği kıyasıya indirim yaptılar.
Ve verebilecekleri en düşük fiyatlara mal verdiler. Ya da biz öyle biliyoruz, öyle zannediyoruz.
Ve şimdi devlet bu firmaların alacaklarından yüzde 50 oranında feragat etmesini istiyor.
Bu indirim yapılabilecek bir indirimse bu şu demektir.
a- Devlet bu firmalardan yılladır bile bile yüzde 100 oranında pahalı mal aldı. Şimdi yüzde 50 indirimin onları batırmayacağını biliyor. O zaman bu alımları yapanlara sorarlar bunca yıldır bile bile mı kazık yedi devlet?
b- Devlet bu firmaları batırmak istiyor. Onlar batsın da yerini başkaları alsın hatta kimin alacağını de devlet belirlesin!
c- Koşullar ağır devlet zorda taşın altına elinizi koyun.
Madem öyle, o zaman hadi sıkıysa yap işlet devret metodu ile yol, köprü ve bilumum devletin yapması gereken işleri yaptırdığınız o müteahhit taifesinden de yüzde 50 feragat istesenize derler adama.
Hakikaten, onlardan niye istemiyorsunuz!