Bu zamanda Şam'da kayısı
Bir süredir hep birlikte Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı eleştiriyoruz.
Hep birlikte derken sadece basını kast etmiyorum.
Daha genel bir hep birlikte.
İlkbaharın kahramanı, sonbaharın hezimete uğrayan Bakan’ı oldu.
Gerçi benim gibi birkaç kişi Bakan’ı ilkbaharda da eleştirmişti.
Bana göre o günkü hataları şunlardı:
- Salgının başlangıcında test merkezlerini sayısını 3 ile sınırlamak
- Hasta verilerini bilim insanları ve tıp camiası ile paylaşmamak
- Aşı ve ilaç çalışması yapanlara etik kurul dışında bir de ayrıca bakanlık izni şart koşmak
Bakan Koca ve Bakanlığı şimdi de sayıları doğru açıklamamak, DSÖ tarafından kabul edilmeyen kriterlerle hasta ve vaka ayrımı yapmak, önlemleri geciktirmek, yeterli tedbir almamak, Bilim Kurulu'nun önerilerine kulak tıkamak, hastaneleri artan yüke göre doğru düzgün hazırlamamak, test fiyatlarını kontrol edememek, başka hastalara gereken ilaçları COVİD 19 tedavisinde de kullanıldığı için piyasadan toplatıp, bu ilaçlara bağlı hastaları zor duruma düşürmek gibi başlıklar altında suçlanıyor.
Tüm bu suçlamalara katılmak ile birlikte yine de ben Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın bu devirde olabilecek en iyi sağlık bakanı olduğu inancındayım.
Hiç değilse beyefendi bir kişiliği var.
Siyasi yaklaşımlarını işine yansıtmıyor, farklı düşünce sahiplerine nispeten eşit yaklaşımı bile bugün hasret kaldığımız bir nimet.
Siyasi olarak etkisini gösteremese bile şahsi olarak bilime saygı duyan bir tarzı var.
Elinden gelen çabayı iyi niyetle gösterdiğine ve pek çok bakandan daha iyi çalıştığına ben kendi adıma şahadet ederim.
Bu yüzden Fahrettin Koca’ya karşı eleştirilerimizde insaflı olalım.
Adettendir.
Gider eteri.
Gelir beteri.