Vallahi tamamlandı, billahi tamamlandı
Geçen haftanın beni keyiflendiren haberlerinden biri de Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası yerleşkesinin bitip, bir dizi konserle açılması ve açılışı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapmasıydı.
CSO’nun Atatürk döneminde yapılan ilk konser salonunun yetersiz kalması nedeniyle yeni bir konser salonu için inşaata 1992 yılında başlandı.
Yani tam 28 yıl önce.
Projeyi Özal başlattı.
Demirel temelini attı.
Projeyi aldıklarında 36 yaşında gencecik mimarlar olan Uygur çifti bugün 64 yaşında.
Proje başladığında 2 yaşında olan kızları, bugün 30 yaşında genç bir kadın.
Orkestranın yerleşkesi ise ancak, çeyrek asırdan uzun bir sürede tamamlanabildi.
Ve gerçekten hoş, değişik bir bina oldu.
Bu binanın tamamlanmasında eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın, şehircilik Bakanı Murat Kurum’un emekleri büyük.
Farklı, modern, estetik bir bina olarak başkentimize değer katacak. Bu açılış da beni yukardaki mektup gibi mutlu etti.
NOT: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konser salonu açılışındaki konuşma metnini kim yazdı ise Cumhurbaşkanı’na komplo mu kurdu acaba demekten kendimi alamıyorum. Kardeşim, böyle bir açılışta elbette bir kaç büyük bestecinin adı anılacaktır. Ama telafuzu çok dah kolay isimler var iken muhtemelen annesinin bile adını söylerken zorlandığı “Şostakoviç”in adını oraya yazmanın ne manası var. Cumhurbaşkanı söylerken zorlansın diye mi?