Mutasyonlar ve etkileri
Hafta sonları sokağa çıkma yasağına rağmen ortalıkta ciddi bir kalabalık var.
Ve bu kalabalığa karşı da emniyet güçlerinin bir hoşgörüsü.
Açıkçası anlıyorum ve hak da vermiyor değilim.
Sıkıldınız bunaldınız.
Hele hele yaz gibi havalarda eve tıkılmak da kolay değil.
Ama lütfen dikkat.
Ne olur tedbiri elden ağızdan bırakmayın.
Bakın Türkiye’de üç yeni “Mutant Corona Virüs” giriş yaptı.
B.1.1.7 olarak adlandırılan İngiliz mutasyonu.
B.1.351 olarak adlandırılan Güney Afrika mutasyonu.
P.1 olarak adlandırılan Brezilya mutasyonu.
Ve bir de bu mutasyonların üçünü de barındıran yeni bir virüs var ama ona daha henüz rastlayamadık Türkiye’de fakat eli kulağındadır, bilesiniz.
Bu mutasyonların girdiği ülkelerde virüsün yayılma hızı birdenbire artıyor.
Çünkü İngiliz mutantınta bulaşıcılığın yüzde 50 oranında arttığı kanıtlandı.
Diğer ikisinde henüz kesin bilinmemekle beraber aynı durumda oldukları öngörülüyor.
Bu virüslerin daha öldürücü olup olmadığı da netlik kazanmadı ama hasta sayısını arttırdıkları için ölüm sayısını arttırdıkları da kesin.
Brezilya mutantının ise yaşlı hastalarda ölümleri arttırdığı biliniyor artık.
Daha da beteri her üç mutasyonun mevcut aşıların etkinliklerinde bir azalmaya neden oldukları ya da aşılara karşı biraz daha dirençli oldukları artık net.
Bu nedenle önümüzdeki 3-5 hafta arası dönem çok önemli.
En ufak bir gevşeme, en küçük bir umursamazlık, kurallardan verilecek bir taviz bir anda Kasım-Aralık aylarındaki hasta sayılarına dönmemize neden olabilir.
Günlük 8 bin vaka sayısını iki hafta sonra 12, üç hafta sonra 18, dört hafta sonra 25-30 bin olarak görebiliriz ve şu anda büyük bölümü boşalan yoğun bakım yatakları yeniden dolar.
Lütfen biraz daha sıkın dişinizi.
Ne olur bir süre daha dikkat.
Ne olur bu dönemde işsiz kalan garsonları, maaşını alamayan satış görevlilerini, eve ekmek götüremeyen müzisyenleri, büyük risk altında görev yapan başta sağlık çalışanları olmak üzere kamu personelini, eğitimsiz kalan öğrencileri düşünün.