Metin
Günün mevzuu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması.
Erdoğan’ın Yunus Yılı’nın açılış konuşmasında Türkçe’nin önemini ve korunmasının gerekliliğini anlatırken yaptığı konuşmanın Binali Yıldırım’ın 4 yıl önce yaptığı bir konuşmadan bire bir kopya edildiği fark edildi.
Konu gündem oldu, Erdoğan’ın metin yazarları ile epey bir dalga geçildi.
Metin yazarlarının da “intihal” modasına uyduğu geyikleri yapıldı.
Durum gerçekten komik olmakla beraber bence çok da önemli değil.
Hatta iyimser bir bakış açısıyla, iktidarın en azından “Türkçe” konusunda tutarlı ve istikrarlı bir söylem geliştirdiğine işaret ediyor bile olabilir.
Yani sonuç bir sitcom olabilir ama bir trajedi değil.
Oysa Erdoğan’ın metin yazarlarının son günlerde daha vahim hataları oldu.
Bence asıl eleştirilmesi gereken onlardı.
Metin yazarları Rize’deki konuşmada PKK tarafından katledilen 13 vatandaşımızda “esir” tanımını kullandılar.
Bu çok ciddi bir sorundur, metin yazarları açısından affedilemez bir hatadır.
Savaş esiri kavramı ancak ve ancak savaşan devletler arasında geçerli bir hukuki tanımdır.
Bir devlet ile bir terör örgütü arasında “esir” kavramı kullanılamaz.
Eğer kullanmaya başlarsanız, Türkiye’nin yakaladığı PKK’lı teröristler de “esir” olarak nitelendirilmeye başlar.
Bir terör örgütü ile bir devlet arasında asla söz konusu olmayacak bir durum ortaya çıkar.
Zaten bazı şuursuz ya da cahil yazar veya düşünce adamlarının bu kalleş katliamı Cenevre Konvansiyonu ile ilişkilendirmeleri yeterince hatalı iken, bir de “esir” kavramını en üst otoriteye kullandırmak büyük bir sorundur.
Bana göre metin yazarlarının asıl büyük yanlışı budur.
Türkçe ile ilgili konuşma en fazla espri konusu olur.
Diğerinin ise şakası bile olmaz.
Biline.