Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Birkaç hafta önce Teke Tek Bilim’de bir Türk bilim insanının, Prof. Hasan Önal’ın bir çalışmasını konu ettik.

        Otizmli çocuklar ile uzun yıllardır çalışmalar yürüten Prof. Önal, bu çocuklara takviye olarak “Quercetin” kullanmalarını tavsiye ederken, ailelerden gelen geri bildirimler sonucunda Quercetin kullanan otizmli çocuklarda viral hastalıklara yakalanma yüzdesinin kayda değer düzede azaldığını görmüş.

        Corona salgını başlayınca da çalışmalarını yürüttüğü Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde “Hasan bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için ne tavsiye edersin” diye soran çalışma arkadaşlarına Quercetin vermeye başlamış.

        Ancak bilim insanı olmak iliklerine işlediği için de Quercetin kullandırdığı 71 çalışma arkadaşını takibe almış.

        Quercetin kullanmayan hastane personelinden de 41 kişilik bir kontrol grubu oluşturmuş.

        Aylar sonra şu sonuca ulaşmış.

        Düzenli Quercetin alan 71 kişilik gruptan 1 kişi Covid-19’a yakalanmış ve hastalığı asemptomatik olarak atlatmış.

        41 kişilik kontrol grubundan ise 9 kişi Covid-19’a yakalanmış ve bunların tamamı tedavi görmek zorunda kalmış.

        Prof. Hasan Önal bu çalışmasını yayınlamış ve Lancet dergisi de bu yayını öngösterim olarak internet sayfalarında değerlendirmiş.

        Stanford ve Harvard üniversitesindeki araştırmacılarla bu konuda ortak çalışmalar yürütmeye başlamış.

        Hasan Önal katıldığı Teke Tek’te bunları anlattı ve saflık derecesi yüksek Quercetin’in Covid-19’a karşı etkili olduğunu, içine şeker molekülü eklenmiş “İzoquercetin” formunun ise çok daha iyi emilerek çok daha etkili olabileceğini anlattı.

        Ancak Teke Tek’te bunları anlattıktan sonra Prof. Hasan Önal’ın ve Quercetin’in başına gelmedik kalmamış.

        Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nden gelen bilgiye göre bu yayından sonra uluslararası ilaç devleri devreye girmişler.

        Öncelikle Lancet, daha önce yayına aldığı Hasan Önal’ın Quercetin’le ilgili araştırmasını yayından kaldırmış.

        Daha sonra Google, Quercetin’e ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin ürettiği Quermax adlı gıda takviyesine “tanıtım yasağı” getirmiş.

        Daha sonra teyit.org konuyu ele almış.

        Yaptığı inceleme sonucunda “İşe yaradığı kanıtlanamamıştır” sonucuna varmış.

        Böylesine bir bilimsel sonuca varmak için epey bir araştırma gerekirken teyit.org’un İngiliz dili edebiyatı eğitimi almış bir çalışanı tarafından varılan “İşe yaradığı kesin değil” kanaati üzerine Facebook da tanıtımları engellemiş.

        İşin ilginci uluslararası ilaç devlerinin ürettiği Quercetin markalarına yasak yok ama Türkiye’de aynı kökenden gelen etken madde ile üretilen Quercetin markasının tanıtımına uluslararası bir yasak var.

        İlaç sektörünün kirliliği bilinmeyen bir şey değil.

        Teyit.org’un buna alet olması ise üzücü.

        En azından “Ben bunu araştıracak yetkinlikte değilim” demesi gerekirdi.

        Şu tüneli ucuzlatın da bir işe yarasın

        Şu tüneli ucuzlatın da bir işe yarasın
        0:00 / 0:00

        Gazeteciliğin olmazsa olmazlarından biri adliye adliye gezmek.

        Alışkınım, dertlenecek halim yok.

        Cuma günü de bir soruşturma için Kartal’daki Anadolu Adliyesi’ne gidip ifade vermem gerekiyordu.

        11.30’daki ifadem için 10.30 gibi Adliye’ye vardım.

        Girişi çıkışı belli olmayan, kötü bir adliye, Kartal Anadolu Adliyesi.

        Kapılardan birine zor da olsa ulaştım ama yaklaşık 300 metrelik bir kuyruk.

        Ayazda bekledik yarım saat kadar.

        Sonunda güvenlikten geçip tıklım tıkış Adliye’ye kendimi attım.

        Bu salgın döneminde orada görev yapan güvenliğinden temizlikçisine, savcısından hakimine herkese teşekkür etmek lazım.

        11.30’daki ifadeyi ancak 13.30’da verebildikten sonra 2’ye doğru binadan çıktım.

        Ve İstanbul’un cuma trafiği.

        Gazeteye ulaşmanın en hızlı yolu olarak Avrasya Tüneli’ni gösterdi elimdeki telefon.

        Tünele geldim.

        15 Temmuz ve Fatih köprüleri son günlerin moda tabiriyle lebalep dolu iken ve kilometrelerce tıkanıklık varken Avrasya Tüneli bomboş.

        Geçerken benimkinden başka sadece bir otomobil vardı görüş alanımda.

        Milyar lira yatırımla yapılmış, her yıl Hakkari’deki vatandaşın bile kesesinden garanti ücret ödenen tünel bomboş.

        Niye?

        Çünkü köküne kadar kazık da ondan.

        Tek yön geçiş 46 TL.

        Aynı yoldan dönersen bir 46 TL daha.

        92 TL toplam.

        Bu yüzden çift yön ücreti 13 TL olan köprülerde trafik felaket, ama tünel bomboş.

        Kimse 10 katına yakın para ödemek istemediği için tünel İstanbul trafiğine hiçbir yarar sağlamıyor.

        Çünkü bir vatandaş düzenli olarak burayı kullansa ayda neredeyse 3 bin TL’ye yakın sadece geçi parası verecek.

        Yahu kimsede izan yok mu?

        Buranın fiyatını biraz düşürseniz, tamam 13 TL olmasın ama ne bileyim çift yön 30 TL olsun.

        Trafiğin bir bölümü de buraya kaysın.

        Köprüler rahatlasın, trafik aksın, işgücü ve enerji kaybı azalsın.

        Tünel de bir işe yarasın.

        Millet de zaten parasını ödediği bir tüneli biraz daha ucuza biraz daha fazla kullansın.

        Bu kadar zor mu toplam gelir üzerinden oturup bir revizyon yapmak bu tüneli yapan işletmeci ile.

        Yazık değil mi milletin hem zamanına hem parasına.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Kale alınmayacak değerde olanları kale almadığımız zaman.

        Diğer Yazılar