Hal binası konservatuar kalmalı
Cumhuriyet döneminin İstanbul’daki ilk binalarından biridir aslında.
İtalyan mimar U. Ferrari’ye çizdirilmiş 1927 yılında hal binası olarak hizmet vermek üzere açılmıştır.
İstanbul’un en bilinen binalarından biridir.
Bahsettiğim bina Kadıköy İskelesi’nin arkasında, Kadıköy Meydanı’nın denize bakan tarafındaki, bizim kuşağın ve daha büyüklerin “Kadıköy Hali” olarak bildiği, şimdilerde ise İstanbul Konservatuarı olarak hizmet veren bina.
Benim çocukluğumda hatta ilk gençliğimde burası meyve sebze hali idi.
1970’lerin sonunda Hal’in Küçükbakkalköy’e taşınması sonrası bir süre ne yapılacağına karar verilemedi.
Zaten başından beri şanssız bir binaydı.
Bir türlü doğru düzgün kullanılamamıştı.
1980’lerin başında kültür merkezi yapılmak üzere elden geçirildi.
O da olamadı.
Sonunda 1984 yılında İstanbul Belediye Konservatuarı’na tahsis edildi.
Alt katı da tiyatroya dönüştürülerek Haldun Taner Sahnesi adı altında Şehir Tiyatroları’nın kullanımına verildi.
Bina mimarisine yakışır bir fonksiyona kavuşmuş, eski hal binası, yaz aylarında açık pencerelerinden, Kadıköy meydanına enstrüman sesleri yaymaya başlamıştı.
1986 yılında Belediye Konservatuarı İstanbul Üniversitesi’ne bağlandı ama yeri değişmedi.
Binayı kullanmaya devam etti.
2010 yılında da binanın bir köşesinde niyeyse Kızılay’a bir bölüm tahsis edildi.
Ve şimdi bu bina boşaltılıyor.
Nedenini bilmiyorum ama konservatuar buradan çıkarılıyor.
Tarihi boyunca ilk kez uzunca bir süredir doğru düzgün bir fonksiyona sahip olan, sanata ve sanatçılara ev sahipliği yapan eski Kadıköy Hal Binası’ndaki konservatuara binayı boşaltması söylenmiş.
Müzisyenler, sanatçılar ve öğrenciler çok dertli.
Binanın boşaltılmasını isteyen ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi.
Muhtemelen, haksız ve hatta hukuksuz biçimde ellerinden alınan Galata Kulesi’nin ve Gezi Parkı’nın rövanşı için böyle bir talepte bulunuyorlar.
Ama yapılan iş doğru değil.
Bu karar gözden geçirilmeli.
İstanbul Konservatuarı o binaya, o bina konservatuara yakışmıştı.
Yerinde kalmalı.
Belediye ile merkezi hükümetin kavgasının bedeli, zaten zor günler geçiren müzisyenlere ve sanatçılara ödetilmemeli.
Konservatuarı buradan çıkarma kararını AK Partili belediye alsaydı ağzımıza geleni söyler, sanata ve sanatçıya düşmanlar derdik.
CHP’li belediye yapınca susacak halimiz yok.