Gezileştirme çabası mı?
Boğaziçi eylemcilerine sürekli polis müdahalesi var.
Özgürlükler ülkesi, insan hakları eylem plancısı Türkiye’de “İdare”nin en azından bir bölümü ama oldukça geniş bir bölümü Türkiye’nin özgürlükler ülkesi olduğunu ve insan hakları eylem planı ile müthiş bir atılım yaptığını hala öğrenebilmiş ya da en azından duymuş değil.
Türkiye’nin aslında bir özgürlükler ülkesi olduğunu bilseler, herhalde bir genç kızın gırtlağını sıkmaz, göğüslerinden yakalamazlar, kendi çocuklarından, kardeşlerinden, yeğenlerinden farkı olmayan bu çocukları coplarla dövmezler.
Sizi bilmem ama ben son zamanlarda her tür eyleme yönelik güvenlik gücü müdahalesinde aşırılık gözlemliyorum.
Gerekenin ötesinde bir sertlik, olmaması gereken bir zalimlik.
Bu sertlik o kadar gereksiz ve manasız ki, herkes şöyle düşünmeye başlıyor.
“Tepki olsun diye özellikle yapıyorlar.”
Evet, aynen böyle düşünüyor herkes. Ben de.
Sanki sertliği arttıralım.
Bu, tepkileri arttırsın.
Sonunda iş şiddete dönüşsün.
Şiddete başvurmayan eylemciler şiddete yönelsin.
Böylelikle toplumsal kutuplaşma yeniden tetiklensin.
Hadi adlı adınca söyleyelim.
Sanki Gezi’de yaşananlar tekrarlansın isteniyor.
Aynen Gezi gibi, makul ve barışçı bir eylem olarak başlayan Gezi’nin, FETÖ’ye mal edilen gereksiz sertleşmesiyle dönüştüğü olaylar tekrarlansın isteniyor.
Her protesto olayında sanki böyle bir tahrik, böyle bir deneme yapılıyor.
Ama Allah tarafından eylemciler böyle bir tuzağa düşmüyor.
“Gezileştirme” zorlamalarına karşı “Gezileşmeyeceğim” tavrını güçlü biçimde sürdürüyorlar.
Şiddet yanlısı ne idüğü belirsiz grupları aralarına almıyor, eylemlerini kirletmelerine izin vermiyorlar.
Ama biliniz ki, bu “Gezileştirme” çabaları sürecektir.
Çünkü bazıları artık başka çıkış yolu görmemektedir.