Uğur Bey ve Özlem Hanım kindar mıdır acaba!
Aşı sorunu galiba sonunda çözüldü.
Hem de en iyi biçimde.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Aralık ayından beri bizlere “Mayıs ayına kadar Çin’den 100 milyon doz Sinovac aşısı geleceğini, Biontech’ten de 25 milyon doz için görüşüldüğünü, Rus aşısı Sputnik’in de istediğimiz zaman bize aşı vermeye hazır olduğunu” anlatıyordu.
Haziran itibarı ile yüzde 60’ımız aşılanmış olacaktı.
Tabii bu durum hikaye çıktı.
Çin söz verdiği, sözleşmeye bağlanmış 100 milyon doz aşıyı, söylediği tarihlerde vermedi, vermemeye de devam ediyor.
Niye vermedi, niye vermiyor bilmiyoruz.
Buna karşı hukuki bir girişimde bulunduk mu, bulunmadık mı onu da bilmiyoruz.
Tepkiler artınca Sputnik ve Sinovac’ın Türkiye’de üretileceği yolunda bir açıklama yapıldı.
Meğer o da bugünden yarına değil, yağmaz ayın başında yağarsa 15’inde üretilecekmiş onu da anladık.
Tam aşılardan umudu kesmişken müjde Almanya’dan geldi.
Biontech’in kurucusu Türk asıllı iki Alman, Prof. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci çiftinden.
Düne kadar nedense bir türlü anlaşamadığımız Biontech, Türkiye’de Haziran sonuna kadar 30, yaz sonuna kadar 120 milyon aşı vereceğini açıkladı.
Sorunlarımızı büyük oranda çözecek bir miktar ve Prof. Şahin “Sonrası kolay, aşı bollaşacak 3. dozları da veririz” dedi.
Yurttaşımız olmasa da soydaşımız olan bu iki Türk evladına teşekkür etmemiz lazım herhalde.
Çünkü onlar olmasa idi, bizim hükümetin bu aşı sorununu çözmesi pek de mümkün olmazdı.
Uğur Şahin ve Özlem Türeci daha işin başında, Biontech’in corona aşısının Türkiye ve Almanya satış ve pazarlama haklarını ortakları Pfizer’e vermediler.
“Bunlar bizim ülkelerimiz buralara biz kendimiz veririz” diyerek niyetlerini gösterdiler.
Ve sonra da Türkiye’ye ayrıcalık yaparak hem gereken miktarı verdiler hem de Türkiye’ye çok çok özel bir fiyattan, dünyaya sattıkları fiyatın neredeyse yarısına.
Şimdi gelelim kıssadan hisseye.
Türkiye’de hem beceriksiz siyasetin başını dertten kurtaran hem de Türk halkını bu hastalıktan koruyacak olan ve Türkiye’ye bulamadığı aşıları temin edenler iki bilim insanı oldu.
Kindar ve dindar olması için yetiştirilen değil, insan olmak üzere yetiştirilen iki insanımız.
Bilime ve bilgiye saygılı olmak üzere yetiştirilen iki güzel insan.
Özlem Türeci ve Uğur Şahin, genç yaşlarında kindar ve dindar nesil yetiştirmek için Almanya’da kurulan organizasyonlardan birine katılsalardı bugün muhtemelen vergi kaçakçılığından yargılanıyor olurlardı.
Şimdi ise Alman hükümetinden nişanlar alarak, en saygın dergilere “Türk” olarak kapak olarak hem Türklüğün adını uzun zamandan sonra iyi bir şeyle hatırlatıyorlar hem de ana vatanlarına hizmet ediyorlar.
Demek ki ne imiş?
Doğru düzgün insan yetiştirmek gerekiyor.
Ben bu Uğur Şahin ve Özlem Türeci'ye teşekkür etmek istiyorum.
Sadece onlara değil insan olarak yetiştirenlere de.