Filenin Sultanları ve Taliban
Bazı meseleler, gereksiz tartışma, gereksiz polemik ve gereksiz “tepki” konusu oluyor.
Eşyanın tabiatına, kişinin özüne uygun hareket etmesi ya da fikri tutarlılığı pek çok kişinin garibine gidiyor.
Mesela İlahiyatçı İhsan Şenocak’ın dün Kadın Voleybol Milli Takımımızı hedef almadan hedef aldığı açıklaması.
Şenocak, kadınların ve kızların voleybolcu olmamasını, sporcu olmamasını öğütlüyor.
Voleybolcu kızlarımıza yapılan övgüleri eleştiriyor, övenlere kızıyor.
Şenocak bunları söyleyince de millet tepki gösteriyor.
Peki Allah aşkına siz bunun tersini mi bekliyordunuz?
Şenocak ve benzeri düşüncede olanların kendilerini inkar etmelerini mi bekliyordunuz!
Sokakta şortlu kıza saldıran kafanın, toplu taşımadan kısa etekli kızı dışarı atmaya kalkışan düşüncenin voleybolcu kızlarımıza kutlama mesajı yayınlaması asıl ikiyüzlülük olmaz mıydı!
Asıl olan Şenocaklardır, bir yandan kadınları tesettüre sokmaya çalışıp, diğer yandan kadın sporculara kutlama mesajı yayınlayanlar değil.
Keza tartışılan bir başka konu Cumhurbaşkanı’nın “Taliban’ın inancıyla ters bir yanı yok. Daha iyi anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum” demesiydi.
Bu cümle hem tartışıldı hem de bazıları tarafından eleştirildi.
İşin özüne indiğinizde, “Taliban’la inanç noktasında yakınız” ifadesi yanlış bir ifade değildir.
Türkiye’nin elbette tamamı değil ama bir kesiminin bu yakınlığa sahip olduğunu kimse inkar edemez.
Televizyonda da daha önce söyledim, Taliban “Talebeler” demektir ve Medrese talebelerine verilen addır. Hareketin başlangıç noktasına atfen aldığı addır.
Taliban’ı oluşturan medreselerde “Sünni Hanefi” fıkıhının, Ebu Hanife’nin, Ebu Yusuf’un, talebesi sayılan İmam Muhammed bin Hasan’ın klasik eserleri üzerine bir eğitim verilir.
Bizdeki Milli Eğitim’in bilgisi ve denetimi dışındaki medreselerde de, mesela İsmailağa medreselerinde de aynı kitaplar okutulur.
Arada inanç bakımından esaslı bir fark yoktur.
Tek fark Taliban’ın eski fetvalara sıkı sıkıya bağlı kalmış olması ve yeni durumlarda da bu fetvaları aynen uygulama niyetidir.
Fark varsa eğer sadece buradadır.
Ancaaaaak!
Devlet anlayışı bakımından Taliban rejimi ile Türkiye Cumhuriyeti arasında 180 derecelik bir fark vardır.
Türkiye Cumhuriyeti Taliban rejiminin anti tezidir.
Taliban rejimi ile Cumhuriyet rejimi arasındaki bu büyük farkın adı da “Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Osmanlıyı yıkan emperyalistlerin amacı geride bir “Taliban benzeri” rejim kurmaktır.
Osmanlı aydınlanmasının bir ürünü olan Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları bunu engellemiştir.
Atatürk’ün laik hukuk, laik devlet ve medeniyet anlayışını ortadan kaldırdığınız ya da denklemden çıkardığınız anda geriye kalan Taliban rejimidir.
Bazılarının Atatürk’ü denklemden çıkarma çabasının nedeni budur.
Mesele “Filenin Sultanları” değildir.
Mesele budur.