The Economist dergisi aylar önce 2021 yılı için tahminler içeren bir kapak yapmış ve burada orman yangınları da varmış.
Bir grup cahil bunun üzerinden komplo teorisi üretiyor.
Küresel güçler ormanları yakıyormuş, Economist dergisi zaten Rothschild, Rockefeller gibi gizli küresel güçlerin yayınıymış dünyayı onlar yakıyormuş.
Tipik ilkel insan davranışı bu.
Nasıl ki, bilim doğayı açıklamadan önce rüzgarın, denizin, güneşin, bulutun, fırtınanın, depremin birer tanrısı olduğuna inanılıyordu ise ve bilgi artıp, cehalet azaldıkça tüm bunların birer tanrının işi değil, birer doğa olayı olduğu nedenleri ile ortaya çıktıkça bu saçma sapan tanrılar ortadan kalktı ise bu tiplerin de yangınları küresel gizli güçlere bağlaması aynı oranda cehalet.
Oysa bilimin izinden giden, aklı öne çıkaran herkes biliyordu ki, orman yangınları da çalılık yangınları da giderek artacak.
Rothschild ailesi istediği, Rockefeller’lar kibrit sağladığı için değil.
Çünkü küresel sıcaklık ortalaması artıyor, daha uzun kurak dönemler ortaya çıkıyor, bazı bölgelerde çok yoğun yağışlar olurken, diğer bazı bölgeler uzun süren kurak ve nemsiz ortamlara maruz kalıyordu.
Bunun kaçınılmaz sonucu da orman veya çalılık yangınları idi.
Önceki yıl Avustralya’da olduğu gibi, sık sık California’da olduğu gibi, birkaç yıldır giderek yaygın biçimde Avrupa’da da olduğu gibi.
Cahil olursan her şey sürprizdir. Her şey karanlık güçlerin oyunudur.
Mesela coronavirüsten kaynaklanan bir salgın olacağını da bilim söylüyordu yıllardır.
Çünkü iki coronavirüs mutasyonu SARS ve MERS’e neden olmuştu.
Bunlar global ölçekte yayılmadan sönmüştü ama bir üçüncüsünün olma ve yayılma ihtimali çok çok yüksekti ve oldu.
Bilimsel bir gerçekti ama cahiller için bu da bir komplo idi.
Onlar için orman yangınları da komplo.
Oysa dediğim gibi dünya artık insan eliyle yapılan tahribatın sonuçlarını ortaya koyuyor.
Biz dünyayı ısıtınca o da yakıyor kendini.
Bilimin izinden gitmeyen ülkeler işin içinde komplo arıyor, bir yakan arıyor.
Bilime inanan, aklı öne çıkaran ülkeler ise yangın söndürme uçağı filosunu geliştiriyor, önlem alıyor.
Bizim gibi ülkeler ise var olan yangın söndürme uçaklarını hangara bağlıyor, 2019 yılında kurulmuş şirkete, aynı yıl ihale ile orman yangını söndürme işi veriyor.
Sonra da ormanları yakan düşman aramaya başlıyoruz.
Belki gerçekten biri yakmıştır, belki de arkamızda naylon torba artıkları, cam ve pet şişe yığınlarıyla bıraktığımız orman kuraklığın da etkisiyle kendi kendine tutuşmuştur bilemiyorum.
Bildiğim ise nasıl yanmaya başlamış olursa olsun o yangını söndüremediğimizdir.
Çünkü bilime, bilgiye değil, ihaleye inanan bir yönetim anlayışımız var.