Bir radikalin fantastik hayalleri
Emine Şenlikoğlu’nun zırvalarını eleştirecek halim yok.
Deizmin ve ateizmin ne kadar kötü bir şey olduğunu vurgulamak için, deist ve ateistlerin seks hayatına girmiş, bu kişilerin sapkın olduklarını anlatmış, deist ve ateistlerde ensest ilişkilerin çok yaygın olduğunu söylemiş.
Falan filan.
Bir alay zırva. Tevil gerekmez.
Zannedersin her gün kanalların “fantezi programı” haline gelen kuşaklarını dolduranların alayı “deistler ve ateistler”.
Oysa tam tersi, her türlü eş değişimi, aile içi seks, serbest seks gibi öykülerini ekran karşısında fütursuzca anlatanların, cinsel hayatını alenileştirenlerin büyük bölümü en azından görüntü itibarıyla son derece muhafazakar tipler.
Hani komşudan çıkarken görsen “Hatimden geliyor” zannedersin ama meğerse komşunun yatağından geldiğini itiraf eden tipler.
Bu mevzuyu uzatırım ama konumuz o değil.
Emine Şenlikoğlu’na “Yahu çevrende deist ve ateist yok ateistlerin cinsel yaşamını nereden bu kadar iyi biliyorsun. Yoksa sen onlarla mı takılıyorsun!” diye soracağım ama o da manasız.
Benim çevremde epey bir deist ve ateist var, hiçbirinin böyle bir şeyini görmedim ki, ateist ve deistlerle işi olmaması gereken Emine Şenlikoğlu görmüş olsun.
Bu yüzden buna da girmeyeceğim.
Benim asıl sormak istediğim soru şu: “Bunlar nereden aklınıza geliyor?”
Gerçekten merak ediyorum.
Kendini Müslümanların sözcüsü ya da İslamcı olarak tanıtan bu tipler neden inançsızlığın kötülüğünden söz ederken sadece ve sadece “cinsel içerikli” örnekler üzerinden hareket ediyorlar.
Niye akıllarına başka bir şey gelmiyor.
Mesela niye, “Deist ve ateistler başa geçse devleti soyarlar, yetim hakkına el uzatırlar, nepotizm yaparlar, eş dost akrabayı kayırır, kendilerinden olmayanı dışlarlar, devlet kademelerinde sadece deist ve ateistleri görevlendirirler, fakir fukarayı asla düşünmezler, sadece çevrelerini zengin ederler, kendi aralarında bile uyum sağlayamayıp deist ateist kavgası çıkarırlar, hırsızlık yaparlar, haksızlık yaparlar” diye bir örnek vermezler de sürekli olarak belden aşağı, hatta dondan içeri bir şekilde anlatırlar?
Bunu ilk Cübbeli Ahmet Hoca’yı konuk ettiğimde hissettim.
Tövbenin ne kadar önemli olduğunu anlatırken, Cübbeli Ahmet Hoca şöyle bir örnek vermişti:
“Bir kişi annesiyle zina ederken babasına yakalansa, babasını öldürüp, annesiyle zina ederken onun kafatasından şarap içse bile tövbe ettiği anda tüm bu günahlarından kurtulur.”
Haydaaaa…
Değil kırk, bin yıl düşünsem aklıma böyle bir günah örneği gelmez. Hatta çevremdeki sıradan Müslümanların da böyle bir örneği değil vermek akıllarına bile getireceğini zannetmiyorum.
Zannediyorum hiçbir deist ve ateistin de aklına böyle örnekler gelmez.
O zaman bunu Ahmet Mahmut Ünlü’nün sert bir örnek verme arzusuna bağlamıştım ama bakıyorum genelde durum bu.
Tüm örnekler insanların seks hayatı üzerine.
Vardır elbet bir nedeni.
Kim bilir belki de, bu uç örnekleri vererek, uç olmayanları meşrulaştırıyorlar.
Ama yine de bir dini bu kadar ucuzlatmak hoş olmuyor.
Sanki ensest ilişki dışındaki her şeyi meşrulaştırıyorlar ve belki de asıl amaç buymuş gibime geliyor.
Arkasında başka fantastik ve psikolojik nedenler yoksa eğer.