TOGG'un geleceğe dönük projeleri içinde en önemli unsurlardan biri "Akıllı kentler, akıllı otomobiller" konsepti.
Daha önce de değindiğim bu konuda TOGG, üreteceği otomobillerin "kentle konuşmasını" da hedefleri arasına koymuş.
TOGG'lar yollara çıkmalarından sonra kentin ve hatta ülkenin bilgisayar altyapısı ile sürekli bilgi alışverişi içinde olacak şekilde "akıllı mobilite" olacaklar.
Yani yol verilerinden, hava durumuna kadar tüm bilgileri ülkenin bilgisayar altyapısı ile paylaşacaklar.
Bu da gerek trafik akışı, gerek kentin teknik altyapısı ile bilgileri içerecek.
Basit bir örnek olarak mesela asfaltta bir bozukluk olduğunu süspansiyonu ile hissedecek olan TOGG bunu belediye ya da Karayolları ile paylaşacak.
Kaza, artan trafik yoğunluğu, kapalı bir yol gibi bilgiler kent yönetimleri ile paylaşılacak.
Belki TOGG kullanıcısı bu katkısı karşılığı belediyeden belirli bir hizmet indirimi alabilecek.
Keza, yolda giden bir TOGG aracı aynı anda bir meteoroloji istasyonu gibi bulunduğu yerdeki hava durumunu, yağmuru, karı, sıcaklığı kamunun ilgili ölçümleri yapan birimi ile paylaşacak ve anlık hava durumu çok daha net biçimde bilinecek ve diğer ilgililerle mesela başka sürücülerle paylaşılabilecek.
Tabii tüm bunlar araç sahibinin iznine bağlı olacak.
Keza araç dışı ve içi kameraların kayıtları da aynı şekilde.
Şunu da söyleyeyim, araçların içinde de birkaç minik kamera var ve bu da gelişen mobilitenin bir parçası olmak üzere planlanmış.
Bu kameralar başlangıçta özellikle sürücüyü izlemek ve gerekli hallerde sürücüyü uyarmak üzere kullanılacak.
Ama ilerde yasal çerçeveler genişledikçe farklı kullanım amaçları da düşünülüyor.
TOGG bir yandan da "Otonom bir araç içinde neyle meşgul olmak istersiniz" sorusuna da yanıt arıyor ve bunun için anketler ve focus grup çalışmaları yapıyor.
Şimdiye kadar aldıkları yanıtlardan çok da memnun değiller.
Ama nihai amaçları TOGG'u kullanıcılar için gerekirse ofis, çalışma odası, kütüphane ya da oyun odası gibi kullanma imkanı sağlamak.
Gelişen teknoloji ile birlikte TOGG, otomobillerini evlerle de konuşturmak istiyor.
Akıllı ev diye bilinen ev otomasyon sistemlerine sahip olan konutlara ve aynı TOGG aracına sahip olanların araçları evlerle temas halinde olacak ve evi otomobilden ya da otomobili evden programlamak mümkün olabilecek.
TOGG araçları hızlı şarjdansa şebeke elektriği ile yavaş şarjından yana.
Tüm araçlar park halinde iken şebekeye bağlanacak ve şarjı paylaşacaklar.
Gerekli hallerde evler için kesintisiz güç kaynağı vazifesi de görecekler.
Tüm çaba yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı arttıkça, enerji üretim fazlasını absorbe etmek ya da gerekli hallerde enerji tüketim açığını kapatmak ve akıllı otomobilleri akıllı bir kent altyapısının vazgeçilmez parçası yaparken, tek bir yatırımla hem mobiliteyi hem altyapı sorunlarını çözmek.
Şebekeye ani yüklenmelerden ve bunun şebeke altyapısına vereceği hasarlardan kaçınmak.
TOGG araç filosunu bir anlamda kentin kesintisiz güç kaynağı gibi kullanabilmek.
Peki bunlar güzel projeler daha doğrusu fikirler ama belediyeler buna hazır mı!
Ülkenin en gelişmiş kenti İstanbul'da bırakın böyle akıllı bir şebekeyi, aracınızı şarj edecek bir şarj istasyonu bulmak bile çok zor.
TOGG yönetimi belediyeler ile altyapı için görüşüldüğünü, ortak projeler için toplantılar yapıldığını söylüyor.
Zaten bunlar bugünden yarına işler değil, daha uzun vadeli projeler.
Sonuçta Türkiye'de her şey kötü gitmiyor.
Arada böyle geleceğe yönelik güzel fikirler üreten, bunları hayata geçirmek için uğraşan çok kişi, çok kuruluş var.
Siyaseten yarattığı karamsarlık üzerimize kara bulut gibi çökerken, böyle girişimler ve böyle aydınlık fikirli, üreten insanlar moralimizi düzeltiyor.
Türkiye'nin geleceğine ilişkin siyasetin yarattığı karanlığı içinde bir ışık gibi parlıyor tüm bu fikirler.
NOT: Bu arada bazı okurlar TOGG’un araçlara klasik ayna koymasını yazmam üzerine TOGG’larda araç dışı kamera olmayacağı izlenimine kapılmışlar. Hayır, TOGG’da araç dışında pek çok kamera var. Ancak aynaları ortadan kaldırıp ayna yerine sadece kameralardan faydalanmayı şimdilik düşünmüyorlar.