"Yetmez ama evet"çiler "Helalleşmeci" oldu
Siyasetin en sıcak iki gündemi “50 artı 1’den tornistan” ve “Helalleşme” açıklamasıydı.
AK Partililer tarafından tartışmaya açılan ve AK Parti’de uzun süredir rahatsızlık yaratan 50 artı 1 konusu bana göre kapandı.
Türkiye siyasetinin bugün tartışmasız en güçlü adamı haline gelen Devlet Bahçeli bildik üslubu ile tartışmayı bitirdi.
Bahçeli’nin manasız ve tehlikeli bir tartışma olarak nitelemesi 50 artı 1 meselesini kapatmıştır.
Velev ki, Cumhuriyet Halk Partisi çıkıp da “Hadi 50 artı 1 ile de helalleşelim” diyerek bu konuda AK Parti’ye destek kararı almasın ya da İYİ Parti “Parlamenter sisteme dönüş için bir adım olabilir” bahanesi arkasına sığınarak tornistan yapmasın.
Türkiye’ye başkanlık sistemini ve yarıdan bir fazla şartını getiren isim olan Bahçeli 50 artı 1’den geri dönüş yolunu tıkadı.
Beğenin veya beğenmeyin bugün Türk siyasetinin kural koyucusu Devlet Bey’dir.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Helalleşme” çağrısı ise ortaya çıkan olumlu veya olumsuz tepkilerle birlikte eğlenceli bir hal almaya başladı.
Önce Kemal Bey’in hakkını teslim edelim, uzunca bir süreden beri “Gündem belirleme” konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önüne geçti.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları, önerileri, tavırları, eleştirileri artık Türkiye’nin gündeminde Erdoğan’ın sözlerinden daha uzun süre kalıyor ve daha çok tartışılıyor.
Tabii bu durum CHP’nin lehine mi aleyhine mi bilmiyoruz.
Çünkü sağlıklı bir ölçüm yok ancak Kılıçdaroğlu’nun bazı açıklamalarının CHP’ye verdiği zararın, Erdoğan’ın açıklamalarından daha derin olduğunu görebilecek kadar siyaset izleme tecrübemiz var.
Kemal Kılıçdaroğlu muhtemelen CHP’yi mahkummuş gibi gösterildiği yüzde 30 oy oranının üzerine taşımak için birtakım politikalar üretmeye çalışıyor ama bu en azından şimdilik yeni bir oy getirmediği gibi, daldaki kuşları kaçırıyor.
Helalleşme çabası da şimdilik benzer bir etki gösterdi gibi duruyor.
CHP Genel Başkanı’nın “Helalleşme” önerisinin en sıkı şakşakçıları ve ilk ağızdan destekçileri “Liberal tayfa” oldu.
Sayıları az, gürültüleri çok olan ve hep birlikte bağırma becerisine sahip bu “Fon çocukları” Kılıçdaroğlu’nun helalleşme önerisini çok doğru buldular ve alkışlıyorlar.
Kılıçdaroğlu’na “Helal” diyen bu grubun, geçmişin “Yetmez ama evet”çileri olduğunu da unutmamak lazım.
Hala helalleşme meselesinde ne olduğunu anlamaya çalışan ama destekçilerine bakınca şüphe duyan biri olarak Kemal Bey’e şunu hatırlatmak isterim.
Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu şey CHP’yi CHAKP yapmak ya da AKP2.0’a dönüştürmek değildir.
Bavuldan çıkanları alkışlayanlarla aynı safta buluşmak hiç değildir.
AK Parti'ye ve liderine bir seçim daha kazandırma gayreti içinde iseniz o başka tabii...