Bursa Büyükşehir Belediyesi, dün “Kendi belediyesi AK Parti liderinin TL’ye dönün talimatını dinlemediği için 500 küsur milyon TL kur farkı geliri elde etti” demem üzerine dün akşam saatlerinde “Fatih Altaylı’nın iddiası doğru değildir” şeklinde bir açıklama yaptı ve belediye dolar cinsinden borçlu olduğu için ve dolar cinsinden ödemeler yaptıkları için böyle bir durumun ortaya çıktığını iddia etti.
Ancak Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin bir yanlışı var.
Belediyenin, Türk lirasının değer kaybından dolayı yükselen döviz kurlarından 535 milyon 339 bin 851 TL ve 56 kuruş gelir elde ettiği iddiası bana ait değil.
Bu iddiayı ortaya koyan ben değilim, bir kamu kuruluşu.
Kamunun hesaplarını, gelirlerini, giderlerini, harcamalarını, muhasebesini denetlemekle görevli olan Sayıştay.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin “Dolar mevcudunun değerlenmesinde oluşan olumlu kur farkları” cümlesi bana ait değil.
Bu cümleyi raporuna aynen yazan Sayıştay denetçileri.
Bursa Büyükşehir Belediyesi sadece beni değil ve aynı haberi belgeli bir biçimde yazan gazeteci kardeşim Mert Taşçılar’ı da yalanlamaya çalışıyor.
Ama ortada yalanlanacak bir şey yok.
Kamunun denetimle görevli bir kurumunun hazırladığı denetim raporu var.
Yani Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden ricam memnuniyetlerini bize, itirazlarını ise Sayıştay’a yapsınlar.
Üstelik kendilerine kötü bir şey de söylemedim.
Tam aksine olacakları tahmin edip, basiretli ve müdebbir bir tüccar gibi davranarak belediyeye kâr ettirdikleri için kendilerini tebrik ettim.
Bursa Belediyesi'ni suçlayabileceğimiz tek konu AK Parti yönetimi vatandaşa “Dolarlarınızı satın” dediği zaman “Biz satmıyoruz, siz de satmayın” diye halkı uyarmamış olmaları olabilir.
Bunun dışında siyasetçilerin ekonomi ile ilgili telkinlerine ne kadar güvenmemiz gerektiğini bize gösterdikleri için ayrıca teşekkürü hak ediyorlar.