Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        TL’nin yabancı paralar karşısındaki değer kaybı karşısında “Bana ne biz dolar mı harcıyoruz” diyenler ya da “Sana ne sen maaşını dolarla mı alıyorsun!” diye ancak aptalların sessiz kalacağı bir yanıtı verenler için meşhuuuur “KÖİ” yani Kamu Özel İşbirliği projelerinden söz etmek galiba en iyisi olacak.

        Bu projelerden en bilineni ve hesabı en basit olanı olduğu için örnek olarak yine Osmangazi Köprüsü üzerinden gidelim.

        Biliyoruz ki, yapılan uzun vadeli anlaşmada bu köprüden binek araç geçiş ücreti olarak 35 Amerikan doları öngörülmüş vaziyette.

        Her yıl başında o yılın dolar kuruna göre TL fiyatı belirleniyor.

        Osmangazi Köprüsü ve İstanbul-İzmir otoyolu için de ücret 2 Ocak günü ortaya çıkacak olan dolar kurunun, belirlenen dolar cinsinden fiyat ile çarpılması ile ortaya çıkacak.

        Biz en net olan köprü geçiş ücreti üzerinden giderek 2 Ocak günü iyimser bir yaklaşımla dolar kurunun henüz rüştünü ispat etmiş olmadığını varsayıp 17-17,5 TL civarında olduğunu varsayarsak Osmangazi Köprüsü geçiş ücreti 35 dolar x 17,5 TL olacak.

        Yani üç aşağı beş yukarı 610 TL.

        Buna otoyol için ayrıca ödeyeceğiniz ve yine aynı oranda zamlanacak ücretler dahil değil.

        Yavuz Sultan Selim Köprüsü de, Kuzey Marmara Otoyolu da, henüz açılmamış Çanakkale Köprüsü de, KÖİ ile yapılmış ne varsa aynı oranda zamlanacak.

        Sadece Osmangazi Köprüsü için her yıl garanti olarak ödeneceği taahhüt edilen miktar kurdaki bu artışla 8 milyar 900 milyon TL’yi aşacak.

        Tabii ki, iktidar bu zammı fiyatlara aynen yansıtmayacak ve aradaki farkları Hazine’den ödeyecek.

        Böylelikle bu köprülerden geçmeyenler de geçmiş gibi para ödemek zorunda kalacaklar.

        Geçmeseler de zorla geçirilmiş olacaklar.

        Bunu farklı yerlerdeki farklı ama benzer yöntemle yapılmış projelere uyguladığınız zaman kur farkı faturasının, cebimize nasıl yansıyacağını, bu kur artışından kimlerin kazançlı çıktığını da görebilirsiniz.

        Mesela ne kadar ödediğimizi net olarak bilmediğimiz ama garanti ödeme hesabı dolar üzerinden yapılan Şehir Hastaneleri’ni de bu “kalın” faturaya eklemeniz lazım.

        Yani evet maaşınızı dolarla almıyorsunuz.

        Ama faturalarınızı dolarla ödüyorsunuz.

        Ve “Keşke tersi olsaydı” demeniz gerekirken, “Dolar almıyorum ki!” diye mutlu oluyorsanız.

        Size diyecek bir lafımız olamaz.

        Ne desek anlamazsınız!

        Üzmeyin az sayıda kalanları

        Üzmeyin az sayıda kalanları
        0:00 / 0:00

        Ekonomi profesörü Özgür Demirtaş son günlerin en fazla konuşulan ekonomisti.

        İktidar yanlılarının da uzun zamandır hedefinde.

        Bana da uzun zamandır “Özgür Demirtaş’ı çıkarsana programa, Özgür Demirtaş’ı çıkarmak yemiyor di mi?” gibisinden epey bir mail ve sosyal medya mesajı geliyordu.

        Oysa ben çok uzun zamandır Özgür Demirtaş ile temasta idim okurun ve izleyicinin bilmediği, benim kendisini çıkarmadığım değil, kendisinin televizyona çıkmak istemediği idi.

        Sonunda izleyicinin bu durumu idrak edebilmesi için birkaç ay önce twitter’dan “Özgür Hocam şimdi çıkmayacaksan ne zaman çıkacaksın” diye bir mesaj attım.

        O da yine aynı ortamda “Sizi arayacağım Fatih Bey” diye yanıt verdi ve sonrasında konuştuk.

        Kendisi, ailesi, çoluk çocuğu için korkuyordu.

        Çünkü bir grup sersem sürekli olarak kendisine saldırıyordu ve Özgür Demirtaş da bu saldırıların fiili bir saldırıya dönüşmesinden çekiniyordu.

        “Fatih Bey, televizyona çıkmama kararım var ama bu kararım değişirse ilk geleceğim yer Teke Tek olacaktır” dedi.

        Geçen pazartesi Özgür Demirtaş CNN’de haksız biçimde hedef gösterilince, Teke Tek’in editörü Haluk Mertbey, Demirtaş’ı arayarak, “Hocam sizi infaz ediyorlar” diye haber verdi.

        Demirtaş’ın CNN’de ipe çekildiğinden haberi yoktu.

        Haluk, Demirtaş’a “İsterseniz cevap hakkınızı Teke Tek’te kullanabilirsiniz” de dedi.

        Ancak Demirtaş, CNN Türk’e bağlandı ve CNN’in ekmeğine yağ sürdü.

        CNN, kısa süreliğine de olsa, en azından sosyal medyada ciddi bir rating elde etti.

        Bize de “Ocak ayında size çıkacağım” diye söz verdi.

        Ancak daha sonra bundan da caydı.

        Ben de Özgür Hocama, “Üzmeyin kendinizi. Keyfinize bakın. Programa çıkmadınız diye size küsecek ya da kızacak halimiz yok. Siz değerlisiniz” diye mesaj attım.

        Sonuçta memlekette doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen az sayıda aydınımız var.

        Onları da üzmemek, kızmamak, yıldırmamak lazım.

        Doğru bildiğini söyleyen cesur insanlar, bir televizyon programından çok çok daha değerliler.

        Özgür Demirtaş’ın millete “İşçi düşmanı Demirtaş asgari ücret artışına karşı” diye yansıtılan sözleri ile ilgili yıllar önce yapılmış bir değerlendirmeyi ise aşağıda okuyabilirsiniz.

        Tınaz Titiz çok önce söylemişti

        Tınaz Titiz çok önce söylemişti
        0:00 / 0:00

        Gençler Tınaz Titiz’i belki bilir belki bilmez.

        İTÜ mezunu bir mühendistir.

        Daha 1960’lı yıllarda bilgisayar ve dijital teknolojiler üzerine eğitim almıştır.

        1983 ile 1995 yılları arasında milletvekilliği ve milletvekilliği sırasında da önce Kültür ve Turizm, sonra da Bilim ve Teknolojiden Sorumlu Devlet Bakanlığı yapmıştır.

        Sonrasında da sürekli yayınladığı makaleler ile Türkiye üzerine düşünmeye devam etmiştir.

        Tınaz Titiz’in bundan 5 yıl kadar önce yazdığı bir makale, aslında Özgür Demirtaş’ın asgari ücret zammı ile ilgili ne demek istediğini çok çok iyi anlatıyor.

        Tınaz Titiz Şubat 2016’da şöyle yazmış:

        “Gerçekte toplumun tümü itibarıyla mevcut değer üretme sistemimiz bugünkü düzeyde kalmak kaydıyla kritik mal ve hizmetlere mesela ücretlere yapılacak her zam fiyatlara genel seviyesine daha yüksek oranda yansır”

        “Bunun Türkçe meali şudur. Ücretlere yapılabilecek yüzde 1’lik zam, fiyatlar genel seviyesini yüzde 1’den daha fazla arttırır. Böylece ücretine zam yapılan kişi aslında ay sonunu daha zor getirir.”

        Tınaz Titiz bu durumu “Asgari ücrete yapılacak yüzde 6’lık bir zam, ekmeğe yüzde 25’lik bir zam getirir” tartışması olarak başlıklamış ve “Bana göre asgari ücret bir kişinin ailesi ile birlikte kimseye muhtaç olmadan yaşamasına izin verecek bir düzeyde olmalıdır” dedikten sonra fikri anlatmış.

        REKLAM

        Tınaz Titiz’in söylemek istediği “Üretim yöntemini değiştirmeden, katma değer yaratmadan, inovasyon yapmadan, yüksek teknolojili ürün ve veya bilim ve bilime bağlı patent üretmeden maaşlara zam yapmak suretiyle insanları rahata erdiremezsiniz.”

        Yani Özgür Demirtaş’ın söylediği yeni bir şey değil.

        Bilinmeyen bir şey değil.

        Ama siz bilmediğiniz için, size öğretmeye çalışan Özgür Demirtaş’ı eleştiriyorsunuz.

        Çünkü asıl eleştirilmesi gerekeni eleştirecek gücünüz de yok neyin eleştirilmesi gerektiğini anlayacak zekanız da!

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Cehalet cürete dönüşmediği zaman.

        Diğer Yazılar