Düşük faizli ama aradaki farkı kura endeksli hesapların nasıl işleyeceği bir türlü tam olarak netleşemiyor.
Tipik bir “İstim arkadan gelsin” durumu.
Gençler bu istim arkadan gelsin tanımını muhtemelen bilmez.
Anlatalım.
Eskiden, bizim çocukluğumuzda dahi İstanbul’da Şehir Hatları’nda buharlı gemiler çalışırdı.
Kömür marifetiyle ısıtılan buhar suyu kaynatır, oluşan basınçlı buhar da buhar makinasının pistonlarını iter ve o da pervaneyi döndürürdü.
Gemi iskeleye yanaşınca kazanlarından “istim” (Steam-buhar) salardı çünkü iskelede motorlar çalışmadığı için buharın yüksek basınca çıkıp, kazanları patlatma riski göze alınmazdı.
Rivayet odur ki, bir gün vapura acelesi olan bir vatandaş biner ama kalkış saati geldiği halde vapur bir türlü hareket etmeyince yolcu kaptana “Niye kalkmıyoruz kardeşim” diye çıkışır.
Kaptan da henüz buhar kazanlarının gereken basınca ulaşmadığını belirtmek için “İstim bekliyoruz” der.
Sinirlenen yolcu da “Bekleme kardeşim. İstim bir sonraki vapurla arkadan gelsin” der.
Bizim ekonomik kurtuluş planımız olan “Dolara endeksli mevduat hesabı” hikayemiz de tam böyle gelişiyor.
Gemi pazartesi akşamı yola çıkarıldı ama istim arkadan yetişmeye çalışıyor.
Peş peşe tebliğlerle neyin nasıl yapılacağı netleştirilmeye, bankaların nasıl bir yol izleyeceği gösterilmeye, sistem uygulanabilir ve anlaşılabilir hale getirilmeye çalışılıyor.
Son olarak Bankalar Merkez Bankası’nın politika faizinin 300 puan üzerinde faiz verebilmesi izni ya da sınırı da getirildi.
Hesapların nasıl açılacağı ve nasıl kapatılacağı da belirlenir gibi oldu.
Bir fikrin etrafı doldurulmaya, tahkim edilmeye ve uygulanabilir hale getirilmeye çalışılıyor.
Benim gözüm ise CDS’lerde, yani Türkiye’nin uluslararası kredi risk puanında.
Bu karar alındığından bu yana Türkiye’nin kredi risk puanı giderek artıyor.
Yani Türkiye uluslararası piyasalardan daha yüksek faizle borçlanabilir hale geliyor.
Hazine’nin yüzde 23 civarında olan borçlanma faizi belli ki, önümüzdeki ihalelerde daha da yükselecek.
Şimdi siz soracaksınız tabii, “Ekonomi iyi ve dolar düşüyor diye seviniyoruz. Niye risk ve faiz artıyor” diye.
Çok basit.
Hazine mevduat sahiplerine kur farkı kadar para ödemek zorunda kalacak.
Yani Hazine’nin borçlanma ihtiyacı artacak.
Bu yüzden risk de artıyor faizler de.
Ama merak etmeyin.
Ekonomimiz çok iyiye gidiyor.