Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Pazartesi akşamı açıklanan “Kur farkı garantisi” adı altındaki faiz garantisinden sonra döviz fiyatları hızla gerileyince sosyal medyada bir soru dolaşmaya başladı:

        “Pazartesi günü bir Bulgar vatandaşı Edirne’ye gelmiş. 1.000 dolarını bozdurup 17.500 TL almış. Bütün gün dolaşmış, yemiş, içmiş, alışveriş yapmış, akyam da bir otelde yatmış. Toplam 5.000 TL para harcamış. Salı günü elinde kalan 12.500 TL ile 1.000 dolar alıp ülkesine geri dönmüş. Bu durumda Bulgar turistin harcadığı 5000 TL kimin cebinden çıktı?”

        Güzel soru.

        Ben de şimdi size bu paranın kimin cebinden çıktığını anlatacağım çünkü Bulgar’ın hesabını ödeyenlerden birini tanıyorum.

        Kendisi 40’lı yaşların sonunda, büyük bir yayın kuruluşunun yönetim katında servis görevlisi.

        Yıllardır bu şirkette çalışıyor.

        Zaten çocuk yaşta çalışmaya başlamış. Neredeyse tüm hayatı çalışmakla geçmiş.

        Emekliliğine yaklaşırken tek hedefi başlarını sokacak bir ev alabilmek.

        Bunun için eşiyle birlikte 600 bin TL biriktirmişler.

        Ve 800 bin TL’ye bir ev bulmuşlar.

        200 bin TL de kredi çekip eve sahip olma hayali kurarlarken, ev sahibi dolardaki artışı gerekçe göstererek evi satmaktan vazgeçmiş.

        Güvendikleri bir aile dostları da “Dolar hızlı artıyor. Paranız pul olur. Ev mev alamazsınız. Belli ki faizler düşmeye devam edecek ve TL değer kabını sürdürecek. Hemen paranızı dolara çevirin de, yeni bir ev buluncaya kadar paranız erimesin” diye akıl verince önceki Cuma günü 600 bin TL’leri 17 TL’den dolara çevirmişler.

        Ellerine 35 bin 290 dolar geçmiş.

        Ve üç gün sonra Cumhurbaşkanı tarafından “Dolara endeksli mevduat” sistemi açıklanmış.

        Kurlar hızlı düşmüş.

        Dün itibarıyla 35 bin 290 dolarları artık sadece 370 bin 545 TL ediyordu.

        30 yılda biriktirdikleri 600 bin TL, 1 haftada 229 bin TL erimişti.

        Ev alma hayalleri artık çok uzakta kalmıştı.

        Tek suçları ise Nas gereği faizlerin daha da düşeceğini zannetmeleri, bunu söyleyenlere inanmalarıydı.

        İşte o Bulgar’ın ve daha pek çoğunun harcamaları böyle insanlar tarağından ödenmişti.

        Onlar yemiş içmiş, fatura bu insanlara çıkmıştı.

        Aslında Maliye Bakanı Nebati haklıydı.

        Dolar alıp TL’yi zayıflatmaya çalışan spekülatörler, dış güçler, Türkiye’ye komplo kurmaya çalışan şeytanlar yoktu ortada.

        Faizlerin sürekli düşeceğine inandırılmış garibanlar vardı.

        Ve zarar eden, para kaybeden, geleceğini, ev hayallerini yitirenler onlardı.

        Haziran'a hazirun

        Haziran'a hazirun
        0:00 / 0:00

        Her ne kadar tersi söylense de, işaretler bir erken seçim ihtimalinin arttığını gösteriyor.

        Ücret artışları, uzun soluklu olması mümkün görünmeyen kısa vadeli önlemler gibi pek çok göstergeye göre sanki bu yaz başında bir seçim olabilir fikri yaratıyor.

        Geçtiğimiz günlerde bu konuyu ortak akla sorayım dedim.

        Kendi sosyal medya hesabımda bir anket yaptım.

        Twitter’daki 1,5 milyona yakın takipçime “Seçim ne zaman olur?’ sorusunu yönelttim.

        Benim twitter hesabım diye benim gibi düşünenlerin çoğunlukta olduğunu zannetmeyin.

        Her türden takipçi m var.

        Benim gibi düşünen, benim tam tersim düşünen, pek düşünmeyen, hiç düşünmeyen, düşünemeyen, düşünmekten sıkılan, beni seven, benden nefret eden, kardın erkek, LGBTİQ., her yaştan takipçi.

        Seçim ne zaman olur sorusunun altına da üç seçenek yazdım:

        2022 Haziran

        2022 Kasım

        Zamanında

        6 saat içinde 32 bin 754 kişi ankete katıldı.

        Bunlardan yüzde 27’si seçimin zamanında olacağını söyledi.

        Yüzde 17’si 2022 Kasım’ında bir seçim olacağını belirtti.

        Yüzde 56’sı ise 2022 Haziran’ını işaretledi.

        Yani 6 ay sonra bir erken seçimle karşılaşacağımıza inanlar çoğunlukta.

        Doğrusu isterseniz ben de 2022 Haziran’ında seçim olasılığını hayli yüksek görüyorum.

        Tabii her şey, ekonomik programın geçici de olsa ne kadar başarılı olacağına bağlı.

        Yine de ne kadar yakın iktidar için o kadar iyi gibi görünüyor.

        Sokak köpekleri

        Sokak köpekleri
        0:00 / 0:00

        Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belediyeleri sokak köpekleri ile ilgili göreve çağırmasından sonra beni ciddi bir korku aldı.

        Yukardan gelen emirler söz konusu olunca vur deyince öldüren küçük kafaların bir hayvan katliamı başlatmasından korkuyorum.

        Ancak şunu da söylemeliyim ki, sokak köpekleri ile ilgili kafalar karışık.

        Bir yandan hayvan sevgimi, diğer yanda ise her gün meydana gelen bir sürü olay.

        Hayvanseverler, “Adlarından da anlaşılacağı gibi, sokakların sahibi onlar. Biz kentleri onlarla paylaşıyoruz. Onları toplama hakkımız yok” diyorlar.

        Doğru mu doğru.

        Ama bir yandan da ortada bir güvenlik meselesi var.

        Sürüler halinde gezen sokak köpekleri, genelde çok zararsız olsalar da, bazen çok saldırganlaşabiliyorlar.

        Çevremde en az 5 kişi bu tip saldırılara maruz kaldı.

        Ankara’da yaşayan bir sınıf arkadaşım, bir yıl kadar önce evinin çevresinde yürüyüş yaparken sokak köpekleri tarafından neredeyse öldürülüyordu.

        Zor kurtuldu. Günlerce hastanede yattı. Hala yüzünde ve bedenin çeşitli bölgelerinde bu saldırının izlerini taşıyor.

        Bir yanda hayvan sevgimiz, bir yanda kişilerin güvenliği.

        Hadi gel çık işin içinden.

        Bu zaten Osmanlı’dan beri bir sorun ve asla çözememişiz.

        Belki de burada izlenmesi gereken yol hayvan hakları konusunda hayvanlara saygılı yasal düzenlemeler yapmış medeni ülkelerin izinden gitmek.

        Ama bildiğim şu.

        Avrupa’nın herhangi bir kentinde sokakta gezerken tek bir sokak köpeği bile görmüyorum.

        Acaba sorun köpekler değil de biz miyiz!

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Duygu aklı, akıl duyguyu yok etmediği zaman

        Diğer Yazılar