Bugünkü yazım üzerine Sağlık Bakanı Fahrettin Koca hemen aradı.
“Fatih Bey, ben başından beri şeffaf ve net olmaya çalışıyorum. Doğru bilgileri paylaşmak için özen gösteriyorum ama siz bugünkü yazınızla bizi töhmet altında bırakıyorsunuz” diye sitemle başladı.
Sonra ekledi.
“Olaya İstanbul özelinde bakarsanız, İstanbul’a bakarak bir değerlendirme yaparsanız haklısınız.”
Sonra da felaket tablosunu aktardı:
“İstanbul’a bakarak Türkiye’yi değerlendirmeyin. İstanbul’da artış tam tamına yüzde 500. Şaka gibi ama oran bu. Geçen hafta İstanbul’da günlük vaka sayısı 4 bindi. Bu hafta kaç biliyor musunuz! Tam tamına 20 bin 500. Artış beş katı.
Eğer İstanbul’daki vaka artış oranı Türkiye genelinde olsaydı bugün en az 100 bin vakadan bahsediyor olurduk. Allahtan bu oran henüz genele yansımadı. Normalde İstanbul Türkiye nüfusunun 5’te biri. Ama toplam vaka sayısının yarısından fazlası İstanbul’da. Tüm vakaların yüzde 52’si İstanbul’da tespit ediliyor. Tam anlamıyla İstanbul patladı diyebiliriz.”
Bakan Koca’ya bunun nedenlerini sordum.
En önemli nerden olan Omicron varyantını gösterdi Bakan.
“Şu anda İstanbul’da Omircron'a bağlı vakaların oranı çok yüksek. Çünkü İstanbul dışarıya en fazla bağlantısı olan kent. Omicron da Türkiye’ye İstanbul üzerinden girdi. Ve yayıldı.
Bakın şaka değil. 10 günde 5 katına, 1 haftada 3,5 katına çıktı İstanbul’daki vaka sayıları.
Büyük kentlerdeki yükseliş fena.
Ankara’da da 2 katına çıktı vakalar. Geçen hafta 1200’dü Ankara’nın günlük vaka sayısı. Şimdi 2200.
Belli ki, 1 hafta sonra Ankara’da patlayacak.
Sonra tüm Türkiye.
Günlük vaka sayıları bir süre sonra günlük 60 bin, belki 70 bin olacak.
Gidişat bunu gösteriyor.
Tek tesellimiz vaka sayılarındaki artışın hastaneye yatışlara ve yoğun bakımlara ve tabii vefatlara aynı oranda yansımıyor olması.
Ama bu demek değil ki tedbirsiz davranmak gerek.
Vatandaş tedirgin olmasın ama tedbirli olsun.
Bu Omicron'la beraber kişisel tedbirlerin daha da önem kazandığını gömdük.
Eskiden 1,5 metre mesafe yeterliydi. Omicron ile bu mesafe 3 metreye çıktı belki. Bilmiyoruz kesin.
Ama kesin bildiğimiz bir şey var, kapalı, havalandırmasız kalabalık ortamlara girilmemesi lazım. Havalandırması olmayan yere gitmesin vatandaşlarımız.”
Bakan Koca’dan vefat ve yoğun bakımlardaki istatistikleri de sordum.
“Vefatların yüzde 87’si 60 yaş üzeri kişiler. Toplam vakaların yüzde 16’sı 60 yaş üzeri ama vefatların yüzde 87’si. Tabii sadece yaş değil, yaşa bağlı hastalıklar etkili vefatlarda. Risk grupları daha dikkatli olmalı demek lazım. 60 yaş üzeri iseniz, başka hastalıklarınız da var ise daha da dikkatli olacaksınız, kurallara daha fazla uyacaksınız. Bu kesin. Aşılılarda vefat oranları çok çok daha düşük. Onu da bilmek lazım. Aşı hala en önemli kozumuz.”
Bakan’a yeni tedbirler olup olmayacağını da sordum.
“Kendi Bakanlığımız açısından bunların üzerinde çalışıyoruz. Bu akşam saatlerinde İstanbul’a geleceğim ve hastanelerin başhekimlerini toplayıp geniş katılımlı bir toplantı yapacağız. Tedbirleri konuşacağız. Diğer tedbirler ayrı konu.”
Bakan Koca telefonu kapatmadan önce yerli aşı Turkovac’a da değinmeden edemedi.
“İki ayrı çalışma ile acil kullanım onayı aldı. Bunlardan biri 3. Faz çalışması. Diğeri ise rapel doz olarak Sinovac’ın aşısı ile karşılaştırma çalışmasıydı. İkisinde de çok etkili olduğunu kanıtladık” dedi.
Ben de bu konuyu daha geniş bir biçimde karşılıklı ele almamız gerektiğini, burada sormak istediğim çok soru olduğunu söyledim.
Yakında Sayın Koca ile bu meseleyi de derinlemesine konuşacağız umarım.