Sorarsan yerli ve milli
Mevduata dövize endeksli gelir garantisi verilmesinin ilk anda yarattığı iddia edilen heyecan pek sürmedi.
21 Aralık’ta birkaç milyar dolarlık bir TL’ye geçiş olduğu söylendi ama “Kimler döviz sattı” sorusunun yanıtı asla alınamadı.
100 dolardan fazla döviz bozduranın kim olduğunu bilebiliyoruz ama 1 hatta 2 milyardan fazla döviz bozduranın kimliğini öğrenmek mümkün olmuyor.
Bu da Türkiye’ye özgü bir durum olsa gerek.
Bu arada mevduatlardaki son durumu da dün itibarıyla öğrendik.
İktidarın “TL’ye geçin” ısrarına ve gizli faizli teşvikine rağmen vatandaşlarımızın “Dolar aşkı” sürüyor.
Geçtiğimiz hafta Türkiye’deki şirketlerin döviz hesaplarında bir gerileme söz konusu. Şirket hesaplarından 2 milyar dolardan fazla döviz satılmış.
Tüzel kişi hesaplarında bir gerileme var.
Ancak özel kişiler yani vatandaşlar döviz almaya devam etmişler.
Şahıslara ait hesaplarda 1 milyar dolara yakın hadi tam miktarı verelim, 932 milyon dolarlık artış olmuş.
Yani iktidarın ekonomi politikasına güvensizlik sürüyor.
15 günlük bir süreçte döviz kurlarında meydana gelen yüzde 30’u aşkın dalgalanma bu güvensizliğin sebebi olsa gerek.
TL mevduatta ise bir artış söz konusu.
37 milyar TL’lik bu artışın nedeni ise TL hesapların kendilerini kur koruması altına atma gayretleri.
Sonuç olarak Türk halkı, “Yerli ve Milli” olduğunu söylüyor ama “Yerli ve Milli” paraya hala güvenmiyor.