Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bankacılık sektörünün 2021 yılı verileri netleşti.

        Sektörün 2020 yılı aktif büyüklüğü 9 trilyon 213 milyar TL’ye çıktı.

        Bir önceki yıla göre artış miktarı 3,1 trilyon TL.

        Artış oranı ise yüzde 50,9.

        Yine bankacılık sektörünün kârlılığı da 2020 yılında 59,9 milyar TL iken 2021 yılında 92,1 milyar TL’ye çıktı.

        Kârlılıktaki artış oranı ise yüzde 53,7.

        Mevduatlardaki artış oranı da hemen hemen aynı.

        Onlar da yüzde 53,5 oranında artmış.

        Peki sizce her üçünde de birbirine çok yakın oranlarda meydana gelen bu artış neyi gösteriyor!

        Bankacılık sektöründe çok sıra dışı bir gelişme olmadığına göre bu artışların işaret ettiği tek bir şey var.

        Enflasyon.

        Hem aktif büyüklük hem kârlılık hem de mevduat miktarlarındaki eşit orandaki “şişme” benim mantığıma göre ülkedeki parasal şişmeyi yani enflasyonu gösterir.

        Hadi saldırın bakalım troller

        Hadi saldırın bakalım troller
        0:00 / 0:00

        Dün yazdım buraya, elektrik zamlarını eleştirmem üzerine trollerin nasıl saldırdığını.

        Ben de onlara siz faturayı ödeyenden yana değil, faturayı gönderenden yanasınız dedim.

        Elektrik faturaları gelmeye başlamadan yazmaya başlamıştım bu zamların sonuçlarını, faturalara nasıl yansıyacağını.

        Ve günlük 5 Kwh’lık indirimli elektriğin Türkiye için çok komik olduğunu, “Türkiye ortalaması hane başı günlük 7 Kwh’dır. İndirimli bölüm en az bu kadar olmalıdır” diye de belirttim yazılarımda.

        Yazdıklarım elektrik dağıtım şirketlerinde bir rahatsızlık yaratmış olmalı ki, ELDER yani Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği Başkanı Kıvanç Zaimler geldi uzun uzun anlattı sektörün aldığı dağıtım payını, fiyatlamanın nasıl yapıldığını.

        Ona da söyledim, “Düşük tarifeli miktar ayda 210 kwh olmalı” diye.

        Zaimler ise bu miktarın biraz yüksek olduğunu gerçek miktarın daha düşük olduğunu iddia etti.

        Bana göre ise bu miktar bile az çünkü yazlık gibi, yayla evi gibi birden fazla evi olanlar var ve ortalamaya bunlar da dahil.

        Aslında bugün onlarla yaptığım görüşmeyi yazacaktım ama araya bir başka karar girdi.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan dün elektrikte indirimli tarifenin günlük 5 kwh’lık tüketimden günlük 7 kwh’lık tüketime yani tam da benim önerdiğim miktara çıkarıldığını duyurdu.

        REKLAM

        Ve elektrik fiyatlarını eleştirip, öneriler getirdiğim için bana saldıran iktidar trolleri fena açığa düştü.

        Ben ise Cumhurbaşkanı’nın bu açıklamasından okurlardan gelen “Teşekkür” mailleri ile haberdar oldum. “Siz önerdiniz oldu” diyenlerden duydum.

        Aslında benim daha kapsamlı ve iktidar politikaları ile daha uyumlu bir önerim daha var.

        Madem çok çocuk, madem geniş aile diyorsunuz, o zaman indirimli elektrik miktarı da hane halkı sayısına göre belirlenmeli diyorum.

        Tek başına yaşayana da 210 kwh, ana baba üç çocuk 5 kişi birlikte yaşayana da 210 kwh, ana baba, büyükanne, büyükbaba 3 çocuk 7 kişi birlikte yaşayana da 210 kwh.

        Çok mantıklı değil.

        Ama yine de buna da şükür.

        Troller ve iktidar beslemeleri de bu gelişmeden ders alsınlar.

        Yalakalık da bir yere kadar.

        Garantiden düşeceksiniz umarım

        Garantiden düşeceksiniz umarım
        0:00 / 0:00

        İstanbul’u ve yurt genelini vuran yoğun kar yağışında iktidarın tek hedefi İstanbul Büyükşehir Belediyesi olsa da, Bakan Karaismailoğlu’nun da kabul ettiği gibi, Karayolları sorumluluk alanındaki yollar ve yap işlet devret modeli ile işletilen havalimanları da kapandı ve hizmet veremedi.

        Ancak sözleşme gereği KÖİ ya da YDİ modeli ile yapılan bu yolların ve havalimanlarının kullanılabilir halde olması işletmecilerin sorumluluğunda.

        İşletmeciler bu yolları açık tutamadılar ve epey bir sürücü mağdur oldu.

        Şimdi bu sürücülerin ücretleri iade edilecekmiş.

        Bu yollar geçiş garantili olduğu için sürücülerin ücretlerinin iade edilmesinin, yolu işleten firmalar açısından hiçbir anlamı yok.

        Çünkü araç geçse de geçmese de onlar garanti paralarını alıyorlar.

        Araçlara iade edecekleri ücretleri devletten alıyorlar.

        Zaten benim sormak istediğim de tam bu.

        Ücret iadesi palavrasını boş verin şimdi.

        İşletmeci firmaların yolları ya da havaalanlarını açık tutmayı başaramadığı günlerin garanti ödemeleri yıl sonunda bu firmalara yapılacak garanti ödeme miktarından düşülecek mi!

        Yoksa garanti kapsamında yine halka mı girecek?

        Bize ondan haber verin.

        Muhalefetin jeton sorunu

        Muhalefetin jeton sorunu
        0:00 / 0:00

        CHP Genel Başkanı Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili “Devreye girince sanayici üç katı pahalı elektrik kullanacak” demiş.

        Bravo.

        Müthiş tespit.

        Kendisine bir tavsiyem var.

        Arada sırada benim yazdıklarımı okusun.

        Bakın aylar önce “Aman bir taneye daha gerek yok” başlığı altında Akkuyu’da üretilecek enerjinin pahalı olduğunu ve şimdilik başka nükleer santrale gerek olmadığını, en azından alım garantili bir nükleer santrale gerek olmadığını anlatmışım.

        Sayılarla, verilerle.

        Devletin serbest piyasadan 770 milyon dolara alabileceği enerjiyi, Akkuya’dan 15 yıl boyunca mecburen 2,1 ila 2,7 milyar dolar arası bir fiyata alacağını anlatmışım.

        Yazının tamamına https://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli-1001/3195471-aman-bir-taneye-daha-gerek-yok adresinden ulaşabilirsiniz.

        Bizim aylar önce yazdığımıza, ana muhalefetin şimdi vakıf olması önemli bir gelişmedir.

        Jeton düşmüştür ama geç düşmüştür.

        Muhalefetin iyisi geç uyarı değil erken uyarı sistemine sahip olandır.

        Bu yüzden kendilerine tavsiyem okumalarıdır.

        Okurlarsa bilirler, bilirlersededikodu değil, gerçek siyaset yapabilirler.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Terör örgütlerini hortlatmadığımız zaman.

        Diğer Yazılar