Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa dair derin analizler yapmayacağım.

        Görünen köy ortada.

        Batı tarafından kandırılıp kullanılmış bir ülke ve Batı’nın zaaflarını çok iyi bilen ve yeni dünya düzenini kavramış bir diktatörün bu ülkeye başlattığı bir saldırı var.

        Batı, inanmadığı değerleri savunurmuş gibi yapıp aslında savunmuyor ve kötücül diktatörler bu durumu artık fark ettiler, bildikleri gibi at koşturuyorlar.

        Uygulamaya koydukları “yaptırımlar” bile kendi çıkarlarını korumaya yönelik.

        Diktatörler çağına girmek üzere olduğumuz zaten görülüyordu, şimdi artık tam fırtınanın gözüne doğru ilerliyoruz.

        Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışma çok uzamaz biter yakında ama diktatörler çağı bir süre daha devam eder.

        Bu dönemin sorumlularının çocuklarına bıraktığı miras budur.

        Ve asıl mesele çocuklardır, gençlerdir.

        Bizim için de!

        Biz derken ülkemiz için, memleketimiz için de!

        Güçlü ve muhteşem ve müthiş ve arabulucu ülkemiz için de.

        Rusya ile Ukrayna arasında bir çatışma çıkmayacağını bildiğimiz ve bundan emin olduğumuz için bir şeyi unuttular.

        Çocuklarımızı.

        Yahu farkındasınız herhalde.

        Yüzlerce, belki binlerce gencimiz Ukrayna’da mahsur vaziyette.

        Birilerinin canı, canının parçası evlatları orada, Ukrayna'da.

        Tüm ülkeler, tüm liderler günler, hatta haftalar öncesinden Ukrayna’da yaşayan vatandaşlarına ülkeden çık, ülkeyi terk et çağrısı yaparken Türkiye tek bir kelime etmedi. Savaş riskinin oradaki vatandaşlarımıza olabilecek etkisini göz ardı etti.

        Biz de bunu bizi yönetenlerin konuya hakimiyetlerine ve buna bağlı olarak içinde oldukları rahatlığa bağladık.

        "Bir şey biliyorlar ki, vatandaşlarımıza çağrı yapmıyorlar" diye düşündük.

        Ama yanıldık.

        Meğer öyle değilmiş.

        Bir şey bildikleri yokmuş.

        Ve bugün bu umursamazlık nedeniyle pek çok yurttaşımız farklı nedenlerle ama özellikle gençlerimiz, çocuklarımız eğitim için bulundukları Ukrayna’da rehinler.

        Ne kalacakları bir yer var ne sığınacakları bir yer.

        Sosyal medya üzerinden ve bağlanabildikleri televizyon kanalları vasıtasıyla duyurmaya çalıştıkları çığlıklarından anladığımız kadarıyla yiyecek bulmakta bile zorlandıkları bir döneme girdiler.

        Ve sahipsizler.

        Türkiye’yi idare edenlerin bu konuda yaptığı tek bir açıklama dahi göremiyorum.

        Tarafların arasına girerek savaşı önleme iddiasındaki Türkiye, bunu başaramadığı gibi bir de kendi evlatlarına dahi sahip çıkamıyor gördüğümüz kadarı ile.

        Çocuklar sıkışmış, aileler korku içinde bekliyor.

        Ve Kiev Büyükelçiliğimizin internet sayfasını açıyorum.

        Tek bir bilgilendirme, tek bir destek, vatandaşlarımızın yapması gerekenlere ilişkin tek bir öneri ve yardım yok.

        Türkiye’nin Kiev Büyükelçiliği'nin internet sayfasında Dışişleri Bakanı'nın son gezilerinden fotoğraflar, resmi tatil duyuruları ve tabii en önemli konu olarak “Varlık Barışı” ile ilgili bilgilendirme var.

        Ne de olsa yeni Türkiye’de varlık meselesi her şeyden önemli.

        Ama varlıktan anladığımız şeyler farklı.

        Biz varlık deyince gençlerimizin gelecekteki varlığını anlıyoruz.

        Onlar ise gelecek dolarları, euroları.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Partili hastayı özel uçakla getirenler, savaş bölgesindeki vatandaşlarımızı da getirebildiği zaman.

        Diğer Yazılar