Ne yapacaksınız bu vandallara bilmek hakkımız
Hani başta Beyoğlu olmak üzere İstanbul’da olmayan ve Türkiye’nin hiçbir yerinde sorun yaratmayan Suriyeli göçmenler var ya.
Onların dünkü karnesi şöyle:
Bir grup Suriyeli sığınmacı Şanlıurfa’da Göç İdaresi Başkanlığı’nın camını çerçevesini indirdi, vandallar gibi kamu binasına saldırmış.
Randevu ile gelmeleri gerekirken randevusuz gelmişler.
Göç İdaresi çalışanları “Randevu alın” deyince kudurup saldırmışlar binaya ve çalışanlara.
Emniyet güçleri zor engellemiş olayları.
Bir başkası İstanbul’da, göçmen gettosu haline gelmeye başlayan bölgelerden biri olan Bağcılar’da yola bir sandalye atıp yolu kestiği yetmezmiş gibi, yoldan gelen geçene sataşmaya, laf atmaya başlamış.
Kendisini uyaran bir vatandaşa eşinin yanında saldırıp, mahalleliye tehditler savurmuş.
Bunlar basına yansıyanlar.
Her tarafta böyle onlarca olay, her gün oluyor.
Kiminde korkan vatandaşlarımız sesini çıkarmıyor.
Bazıları ise böyle medyaya yansıyor.
Peki ne oluyor!
Ben size söyleyeyim.
Hiçbir şey.
Normalde “sığındıkları ülkede” dağdan gelip bağdakini kovmaya kalkışanlar, geldikleri dağa geri yollanır. Şimdi merak ediyorum.
Şanlıurfa’da kamu binasına saldıranlar ne olacak!
Suriye’ye geri yollanacak mı!
Tabii ki, yollanmayacak.
Ya da İstanbul’da ona buna saldıran “yaratık”a bir işlem yapılacak mı!
Tabii ki, yapılmayacak.
Aylar, yıllar önce yazdım.
Emniyet güçleri, kendilerine verilen talimat gereği, Suriyeliler hakkında işlem bile yapmıyorlar.
Olayları yatıştırıp, tepkileri dindirdikten sonra dosya bile açılmıyor.
Olaylar örtbas ediliyor.
Yeter ki Suriyeliler masum görülsün.
Ülke bir barut fıçısına dönmüş kimsenin umuru değil.
Bu göçmenlere karşı alınan tek önlem sınırlarda.
Bunlar Avrupa’ya geçmesinler, bizim başımızda kalsınlar.
Nasıl olsa Türkiye’nin göçmen politikası belli.
Sorun yokmuş gibi davran, sorun saklanamaz hale gelmişse inkar et.
Şimdi ilgililere, Türkiye’yi idare etmeye çalışanlara soruyorum.
Artık çuvala sığdıramadığınız, Şanlıurfa’da kamu binasına saldırısının sorumlularını Suriye’ye geri postalayacak mısınız, yoksa kabahatler kanunu gereği üç kuruş ceza verip salacak mısınız!
İstanbul’daki Suriyeli magandayı ülkesine geri yollayabilecek misiniz, yoksa vatandaşlık verdiğiniz için eliniz kolunuz bağlı mı olacak!
Yoksa emrinizdeki kalemlere “Suriyeli yok, ülkemize sığınmış olan birkaç zavallı Suriyeliyi eleştirenler zaten faşist” diye yazdırıp konuyu kapatacak mısınız!
Kim bilir belki de Suriye’de bir kuyumcuyu soyup iki kişiyi öldürdükten sonra çaldıkları ile gelip burada iş kuran katile de ülkemize döviz getirdi diye madalya bile takarsınız.
Nasılsa her şey parasıyla değil mi!