Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Oy kullanacak Suriyeli göçmen sayısı o kadar da çok değil. 400-500 binli sayılar abartı” deyince Ümit Özdağ mesaj attı.

        Kılıçdaroğlu’nun seçimi AK Parti’ye kazandırmak için devreye girdiğini ima eden bir mesaj. "Kılıçdaroğlu seçimi satıyor" dedi.

        Ağır bir ithamdı.

        Gerekçelerini sordum.

        Özdağ’a göre Türkiye’de kaçak veya kayıtlı toplam 13 milyon göçmen var.

        “Abartılı bir sayı değil mi?” soruma “Çok üst kaynaklardan teyitli. Kesin sayı” yanıtını verdi.

        “Peki bunlardan kaçı seçmen, kaçı oy kullanma hakkına sahip” diye sordum bu kez.

        Özdağ “Kemal Bey çok yanılıyor. Onun abartılı dediği, yok o kadar dediği 400-500 bin sayısının birkaç katı” dedi.

        “Tek tek tespit yapıyoruz. Bunu kısa süre sonra basın toplantısı ya da bir televizyon programı ile açıklayacağız. Ama tam sayı vermek istiyoruz. Bizim bu çalışmayı yürüttüğümüzü anlayınca sayıları kapattılar."

        Özdağ’ın “Şimdilik yazılmamak” koşulu ile verdiği sayılar korkunç.

        Zafer Partisi Genel Başkanı “Sadece İstanbul’da günde en az 70 aile vatandaşlık alıyor” iddiasında.

        Ardından CHP’deki tanıdıklara Kılıçdaroğlu’nun neden böyle bir açıklama yaptığını, dayanaklarını sordum.

        Oradan gelen bilgiye göre CHP uzun zaman sonra ilk kez seçmen kütükleri ile ilgili bir çalışma yürütmeye başlamış.

        Burada canlı görünen ölüler, kızlık soyadı ile ayrı, evlendikten sonra ayrı vatandaşlık numarası ile iki kişi görünen tek kişiler, 1928’de evlenen ve hem baba hanesinde hem eşinin hanesinde kayıtlı duran ve ama aslında yıllar önce ölmüş seçmenlere ya da vatandaşlıktan çıkarılan ama kaydı kapanmayan ve yeniden vatandaşlığa alınınca bir kez daha kayıt açılan ve çift kişi haline gelen seçmen kayıtlarına rastlamışlar.

        Bunları düzelttirmeye başlamışlar.

        Buradan edindikleri bilgilere dayanarak Kılıçdaroğlu “O kadar fazla Suriye doğumlu seçmen yok” diyormuş.

        Yani CHP devletin resmi kayıtlarına güveniyor, Özdağ ise gerçek kayıtların saklandığını söylüyor.

        Bu arada El Kaide lideri vatandaş yapıldı iddiasına İçişleri Bakanlığı “El Kaide değil ÖSO üyesi” yanıtını verdi.

        İddiayı ortaya atan CHP.

        CHP’liler keşke benim yazıları okusalar.

        25 Haziran günü tüm bunları yazdım ve sordum.

        Çok güvenilir kaynaklardan aldığım bilgiler Mısır’daki Müslüman Kardeşler Örgütü üyelerinden, Suriye’deki İhvancılardan ve diğer muhalif gruplardan on binlerce kişinin çoktan Türk vatandaşlığına geçirildiğini gösteriyordu.

        Ben de bunu yazıp sordum.

        “Kaç Müslüman Kardeşi vatandaş yaptınız” diye.

        Bunlardan kaçı El Nusra veya başka Selefi örgütlere mensup bunu da bilmiyoruz.

        Ama hepsi artık vatandaşımız.

        Türk'e sağlık parayla Suriyeliye güzellik bedava

        Türk'e sağlık parayla Suriyeliye güzellik bedava
        0:00 / 0:00

        Birkaç gün önce “Suriye vatandaşı olmak istiyorum. Suriyeli olarak Türkiye’ye gelip, Türklerin yararlanamadığı demokratik haklardan faydalanmak istiyorum” diye yazdım.

        Türk vatandaşlarının en ufak bir hak arayışında bulunduğu anda dayak yediği Türkiye’de, Suriye kökenli geçici sığınmacılar hükümet aleyhtarı gösteri ve yürüyüş yapmakta, Türk bayrağı yakmakta, kamu binalarının camını çerçevesini indirmekte dahi serbesttiler.

        Benim o kadarına niyetim olmasa da, en azından Taksim’de bir 1 Mayıs kutlamak, ekonomik koşulları protesto etmek için sokağa çıkmak için Suriyeli olmaya ihtiyacım vardı.

        Bu yüzden Suriye vatandaşı olmak ve Türkiye’ye göçmen olarak gelmek istiyordum. (Gerçi Suriye’nin turizm tanıtım reklamlarını ve Humus’taki festivalin görüntülerini görünce kalmak da fena seçenek olmayabilir. Çünkü Türkiye’de gençlik festivalleri güvenlik gerekçesi ile yasaklanırken, güvenliksiz Suriye’de rahatça yapılabiliyor.)

        Neyse konuyu dağıtmayayım.

        Ben bu nedenlerle Türkiye’de Suriyeli olmak istiyorum deyince okurlardan epey bir tepki geldi.

        “Sadece o mu, vergi vermezler, askerlik yapmazlar, sağlık hizmetlerinden bedava faydalanırlar, suça karışınca konu örtbas edilir, üstüne bir de her ay ellerindeki kartlara para yüklenir“ diyen okurlar haklı.

        Durum aynen bu.

        Durum tam bir rezalet.

        Birkaç gün önce yolum İstanbul dışında bir hastaneye düştü.

        Bir arkadaşımın basit bir işlemi için.

        Orada doktorlarla sohbet ettik.

        Anlattıkları kan dondurucuydu.

        Bir süre önce hastaneye bölgede çiftçilik yapan 60 yaşlarında bir vatandaşımız gelmiş.

        Haliyle Bağ Kur’lu.

        Ancak ekonomik koşullar nedeniyle birkaç aydır Bağ Kur primini yatıramamış.

        Bu yüzden de sağlık hizmeti alması zor ancak hastalığı da ciddi.

        Doktorlar bir şekilde tedavisine başlamışlar.

        Adam bu durumu utana sıkıla, mahcup bir şekilde kabul etmiş.

        Ancak bir de ameliyat gerekiyor ve tedavi bir “Halledilse” bile ameliyat kayda alınmak zorunda.

        Sonuçta çiftçi amca çok yüksek olmayan ama yine de onun gelirine göre ciddi bir bedel ödemek zorunda kalmış. O bedeli de borç harç ödeyebilmiş.

        Aynı günlerde hastaneye bir de Suriyeli göçmen müracaat etmiş.

        Burunda deviasyon sorunu olduğunu ve ameliyat olmak istediğini söylemiş.

        Muayene etmişler. Sorunun çok da ileri derecede olmadığını, ileride ameliyat olabileceğini, acil bir iş olmadığını belirtmişler.

        Suriyeli “Hayır şimdi tedavi istiyorum. Şimdi ameliyat istiyorum” demiş.

        Üstüne üstlük bir de “Ameliyat sırasında burnumu biraz da küçültün” buyurmuş.

        Beş kuruş vermeden burun estetiği yaptırmış, teşekkür etmeden gitmiş.

        Doktorlar yakında ailenin diğer fertlerini de getireceğinden emin.

        “Peki bu gereksiz ameliyatın masraflarını kim ödüyor” diye sordum.

        Güldüler.

        “Sarf malzemesi hastaneden. Hekimler bu iş için ekstra para almıyor. Sonuçta masraflar hastane döner sermayesinden çıkıyor. Yani hastane çalışanlarının ay sonunda alması gereken paradan artı vatandaşların vergilerinden” dediler.

        Anlayacağınız Suriyeli göçmenleri sadece yedirip içirmiyoruz.

        Bir de güzelleştiriyoruz.

        Takdir

        Takdir
        0:00 / 0:00

        Diyanet 3 imam ve bir müezzine “Eskort kadınlarla birlikte oldukları” iddiasıyla soruşturma açmış.

        Din görevlilerinin seks işçisi kadınlarla, caminin telefonundan görüştükleri ortaya çıkmış.

        Bu işe dahil olan imam ve müezzin sayısı çok daha fazla olabilirmiş.

        Doğrusu isterseniz ben bu imamlardan ve müezzinlerden razıyım.

        Hiç değilse cemaatin karısına kızına musallat olmamışlar, camii cemaatini kadın erkek demeden badelemeye kalkışmamışlar, Kuran kursuna gelen küçük çocukları taciz etmemişler.

        Bunları yapmadıktan sonra gerisi onların özel hayatıdır.

        NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

        NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Mesleğinin cılkını çıkaranlar kıyafetten cılk çıkarmadığı zaman.

        Diğer Yazılar