Parası değil ama izni O'ndan
Beşiktaş’ın stadında Cumhuriyet’e olan sevginin ve bağlılığın haykırılması bazılarını rahatsız etti.
Fenerbahçelilerin aynı uğurda yürümesinden, Başkanları Ali Koç’un “Fabrika ayarlarına dönmeliyiz” diye altına imza atılacak cümlesinden, Galatasaray NEF Stadı’nda yaptığı muhteşem Atatürk koreografisinden rahatsız oldukları gibi.
Ne idüğü belirsiz gazete, “Stadı Erdoğan yaptı, onlar Atatürk’e teşekkür etti” diyerek hazımsızlığını ve rahatsızlığını açıkça belli etti.
İktidar destekçileri bu yanlışa aslında sık sık düşüyorlar.
Zannediyorlar ki, ülkeyi yönetenler kullandıkları ya da kullandırttıkları kaynakları ceplerinden ödüyor, babalarının parasından veriyorlar.
Oysa bu kaynakların tamamı halkın kaynağı.
Halkın vergilerinden ya da halkın ödeyeceği borçlarla oluşturulmuş kaynaklar.
Doğru olan şu.
Beşiktaş’ın stadının parasını dönemin Başbakanı Erdoğan yapmadı.
Ama o stat Erdoğan sayesinde yapıldı.
Dönemin Kültür Bakanı Ertuğrul Günay bu stadın yapımına onay vermiyordu.
Stat hem Boğaz öngörünüm bölgesinde kalıyordu hem de eski stat tarihi eser statüsündeydi.
Ayrıca buraya 50 bin kapasiteli bir stat yapmanın hem kentin ulaşımı, hem de güvenliği açısından risk yaratacağını söylüyordu Ertuğrul Günay. (Burada 10 Aralık 2016 günü meydana gelen patlama sonucu 44 kişinin ölmesi ve daha sonra her maç günü kapatılan ana yollar nedeniyle Günay’ın bir ölçüde haklı olduğu görüldü.)
Dönemin Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Başbakan Erdoğan’ın yanlış hatırlamıyorsam Japonya gezisine katıldı ve bu gezi sırasında Erdoğan’ı stadın yapımına izin vermesi için ikna edip geri döndü.
Stadın inşaatı için gereken kaynağın bir bölümü kamudan, önemli bir bölümü ise Vodafone’dan sağlandı ve koltuk başı maliyet açısından en pahalı stat yapılabildi.
Ama yine de asıl teşekkür edilmesi gereken Cumhuriyet’tir.
O alanı 100 yıla yakın bir süre ranta değil, spora ayıran ve orayı koruyan Cumhuriyet.