Troll tarifesinin “Otokıvanç”ı garip bir hal almaya başladı.
İçimizi dışımı TOGG’a buladılar.
Yerli otomobilimizi biz de seviyor, önemsiyor ve destekliyoruz ama her şeyin de bir haddi hududu var.
“Daha ilgi çekici ve modaya daha uygun renkler de olsa iyi olurdu” diye yazıyorum.
“Vay kıskanç, eleştirecek bir şey bulamayınca buna mı taktın” diyorlar.
“Servis meselesi nasıl hallolacak. Sonuçta bir patlamalı motor kadar servise ihtiyaç duymasa da bu araçlara da bir servis gerekecek” diyorum “Sana ne” diye başlayan hakaretler ediyorlar.
“Bu araçlar a otomobil değil, mobil akıllı cihaz adını verdik ama bu mobil akıllı cihazların hem mobil hem akıllı olabilmesi için BTK’nın uygulamakta olduğu kurallardan ve saçma taleplerinden vazgeçmesi gerek” diyorum.
“BTK sana mı soracak” diye küfrediyorlar.
Artık hadlerini aşıyorlar.
Bakın üç kuruşa sosyal medya paylaşımı yapan, düşünce özürlüler…
Şunu bilin ki, yapılan şey bir uzay aracı değil, bir otomobil.
İlk yerli otomobil markası falan da değil.
İlk yerli otomobil Devrim’di.
Engellendiği için başarılı olamadı.
Sonra 1966 yılında Anadol geldi.
Gerçek anlamda ilk yerli otomobil markası Anadol’dur.
1966’da üretimine, 1967’de satışına başlandı.
4 kapılı sedan, 2 kapılı kupe modelleri vardı.
O zaman için çok farklı bir teknoloji olarak kompozit (fiberglass) kaportaya sahipti.
1973 yılında spor modeli STC 16 ve hemen arkasından arazi modeli Böcek gelmişti.
Her iki model de uluslararası yankı uyandırmış, ünlü otomobil dergilerine kapak olmuştu.
1973 yılında ilk stationwagon da seriye eklenmişti.
Ardından Anadol pick up üretimi gelmişti.
Marka 1990’a kadar üretildi ve bana göre Koç Grubu'nun büyük bir hatası ya da kolaycılığı sonucu tarihe karıştı.
Çeyrek asır üretimde kalmıştı Anadol.
Bunu bir kafanıza yazın.
Ve evet siz sinir olsanız da, bunları ben soracağım.
Çünkü bugün bu otomobil hakkında ne biliyorsanız benden öğrendiniz.
TOGG CEO’su Gürcan Karakaş ilk tanıtım toplantısından sonra beni davet ederek, nasıl bir otomobil üretileceğini anlattı.
29 Ekim günü duyduğunuz, gördüğünüz her şeyi ben bundan tam bir yıl önce yine Karakaş’ın daveti ile gittiğim Gemlik fabrikası ziyaretinde 2021 Kasım’ında zaten yazdım.
29 Ekim’de yeni bir şey görmediniz, izlemediniz.
Mesela fabrikanın üretim bantları 4000'e yakın ziyaretçiye gösterilmedi.
Davetlilere sordum, kimse araçların üretim şemasını görememiş.
Haldır haldır çalışan, kaynak yapan, cam takan robotları göremediniz.
Şu anda dünyadaki en “çevreci” boyahane olduğu söylenen boyahanede boyaya dalıp çıkan kaportaları da izleyemediniz.
Benden duymuş olmayın ama orada gördüğünüz araçlar, seri üretim bandından çıkan araçlar değildi.
Çünkü orada sergilenen araçlarda hala yan aynalar yerine kameralar vardı.
Oysa biliyoruz ki, TOGG seri üretimde bu kameralardan vazgeçti.
Kullanıcılar için fazla yeni olacağını düşünerek bildiğimiz aynaya yöneldi.
Ama sergilenen ve kullanılan araçlar arasında hala yan ayna yerine yan kamera kullanmış araçlar vardı.
Bunlar yeni fabrikanın üretim bandında değil, daha önce tek tek elde üretilmiş araçlardı.
Çok da önemli değil.
Fabrikada da üretim olacaktır yakında.
Mart ayına kadar yapılacak 3500 kadar aracın tamamını elde yapacak halleri yok.
Ama troller bilsin ki, biz salak değiliz.
Bizi kendileri gibi zannetmesinler.
Susuyorsak bu otomobil üretilsin diye 4 yıla yakın süredir canla başla çalışan TOGG ekibine saygımızdan, inancımızdan.
Yoksa sizin gibi salaklığımızdan değil.