Üç harflileri yıllarca denetlemeyen ben miyim!
Üç harfli marketler ile iktidar arasındaki kavga seçime kadar bitecek gibi görünmüyor.
Ancak iktidar medyasını takip edenler, kavga olduğunun farkında değil muhtemelen.
Çünkü uzun yıllar boyunca üç harfli market zincirlerinden aldıkları reklamla palazlanan iktidar medyası, üç harfli marketlerin iktidarın suçlamalarına verdiği yanıtları bile yayınlamıyor.
Oysa dün de yazdığımız gibi durum ortada.
Büyük oranda kamu kaynağı kullanan, büyük oranda sübvanse edilen Tarım Kredi Kooperatifi dükkanlarındaki fiyatlar ile herhangi bir market raflarındaki fiyatlar arasında bir fark, bir uçurum yok.
Fiyatlar aynı.
Bu da normal.
Türkiye’deki fiyat artışlarının nedeni marketlerin fiyat politikası değil, ülkenin ekonomi politikası.
Faiz düşüreceğim diyerek TL’yi değersiz hale getirirseniz, kurlar uçar, fiyatları da uçurur.
Marketlerle de kavga etmeye gerek yok.
Elinizde Rekabet Kurumu var, Maliye Bakanlığı var.
Gidersiniz bu marketleri denetlersiniz.
Malın girdiği fiyat bellidir, çıktığı fiyat zaten bellidir.
Bu dev zincirlerde her şey de faturalıdır.
Bakarsınız aradaki farka, fahiş kâr, fahiş fark var mı görürsünüz.
Tabii bu yetmez.
Bu market zincirleri, üretimlerinin bir kısmını da kendi yaptırıyor, markasız ürünleri de piyasada ürettiriyor.
Yani araya kendilerine ait aracı şirketler koyuyorlar.
Biz geçmişte bu şirketlere de çok dikkat çektik.
Bu üç harfli dediklerinizin araya koydukları şirketler vasıtasıyla halka açık şirketlerden örtülü kâr transferi yaptığını, bu market zincirlerinin iktidara yakın patronlarının, bu aracı şirketlerin yüzde 100 sahibi olarak asıl parayı buradan kazandığını söyledik.
Bu çok açık bir SPK suçu idi.
Ama o zaman iktidara yakınlardı, iktidarı ve medyasını finanse ediyorlardı.
Kimse kılını bile kıpırdatmadı.
Ve şimdi seçime doğru bir kayıkçı kavgası.
Bir suçlu arama telaşı.
Oysa bu marketlerin belki de tarihlerindeki en masum dönemi.