CHP'nin AK Parti'ye ihtiyacı yok
İmamoğlu kararı sonrası, İBB Başkanı’nın önünün siyaseten daha da açık hale geldiği iddiası CHP içinde de ciddi bir kargaşaya neden olmuş gibi duruyor.
Ne zaman CHP içinden İmamoğlu veya Yavaş isimlerini ön plana çıkaracak bir gelişme olsa, CHP içindeki bazı hücreler bozuk bir bağışıklık sistemi gibi kendi organlarına saldırmaya başlıyorlar.
Dün de aynen böyle oldu.
İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığının güçlendiği söylenmeye başlayınca, eski CHP milletvekili Barış Yarkadaş, yine İmamoğlu’na saldırdı.
Hem de AK Partililerden daha büyük bir iştah ve şiddetle.
“İmamoğlu, Aralık ayı başında adaylık ihtimalinin güçleneceğini söylemişti. Demek ki bildiği buymuş” anlamında bir iddia ile AK Partililerin bile söyleyemediği bir şeyi söyleyerek.
Çünkü AK Partililer sadece ve sadece “Mahkum olan sevinir mi hiç!” diyebiliyordu ancak.
Yarkadaş ise daha ileri gitti. Neredeyse “Bu mahkumiyet kararını İmamoğlu aldırdı” demeye getirdi.
Davanın hakimini son anda değiştiren İmamoğlu olsa idi, Adalet Bakanlığı, İBB’nin kontrolünde olsa idi Yarkadaş haklı görünebilirdi ama durum bu değil.
Aynı Yarkadaş daha önce de hem İmamoğlu’na hem de Yavaş’a benzer şekilde saldırmış idi.
Belli ki, ya CHP içinde birileri Kılıçdaroğlu dışında birisi aday olmasın, olursa da kazanamasın diye uğraşıyor ve 6’lı masaya mesaj veriyor.
Ya da CHP içinde ipleri dışarıda birileri var.
Bilemiyorum.
Ama yine de tüm bu olanlar beni önce Haziran ayında yazdığım, sonra Eylül başında tekrarladığım bir yazıya daha doğrusu o yazılardaki bir cümleye götürüyor.
Aynen şöyle yazmıştım.
"İktidarın seçim kazanacak hali yok. Ama CHP’nin seçim kaybedecek bir hali var.”
Ve anlaşılan o ki, CHP bu halinden vazgeçmeye niyetli değil.
Belli ki bu seçimi CHP kazanma korkusu ile AK Parti’ye, AK Parti ise kaybetme korkusu ile muhalefete ikram etme konusunda ısrarcılar.