Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bana kin kusmak için fırsat kollayanlar, Messi'ye kupa töreni öncesi giydirilen geleneksel Katar giysisine daha doğrusu Arap biştine gösterdiğim tepkiden kendi ahmaklıklarına yakışır sonuç üretmeye devam ediyorlar.

        Neymiş, İslam düşmanı imişim.

        Bu beyinsiz güruh yakında İslam'ın şartları arasına Arap kıyafetleri giymeyi de ekleyecek galiba.

        Ahmaklar, Arap örfünü İslam zannetmeye devam ediyorlar.

        Ayrıca ben kıyafeti değil, o kıyafetin giydirildiği zamanı anlamsız bulduğumu açıkça belirtmişim.

        Kupa töreninde Messi'ye bakın bakalım, iyi görünüyor mu!

        Herkes formalı, o ise şeffaf bir gecelikle ortada gibi.

        İlle de giydireceksen, parayı verdim istediğimi giydiririm diyorsan hiç değilse Altın Ayakkabı ödülünü verdiğinde giydir de, adamın milli formasına saygısızlık etme.

        Bir grup başka ahmak ise benim bu tepkimi Galatasaray Lisesi'nde okumama bağlamaya çalışıyor.

        "Fransız okulunda okuduğu için" diyor.

        Gülüyorum.

        Galatasaray Lisesi, onların okuduğu okullardan bin kere daha yerli, yüz bin kere daha milli.

        İddialarının tam aksine, yabancı eğitim kurumları Osmanlı'yı işgal edince onlara karşı kurulmuş bir okul.

        Osmanlı kurumu.

        İlk kurucu Sultan 2. Beyazıt son haline, modern bir Osmanlı okuluna dönüştürmüş.

        Fransızlıkla hiç alakası olmamış.

        Osmanlı'ya sonra da Cumhuriyet'e insan yetiştirmiş, bürokrat yetiştirmiş.

        Bu okulu bitirenler genelde Fransızlardan pek hazzetmezler onu da söyleyeyim.

        Bu okula Fransız okulu diyen ahmakların okuduğu okullardan tek farkı bu okula sınavla girilmesi ve daha zeki, daha iyi öğrencilere eğitim vermeye çalışması.

        Keşke sizler de bu okulu kazanıp girebilseydiniz ve Osmanlı'nın kurduğu bu yerli ve milli okulda okuyabilseydiniz.

        Belki o zaman Arap aşığı değil, bu ülkenin aşığı olurdunuz.

        O zaman belki Arap örfünü İslamiyet zannetmeyebilirdiniz...

        Söz vermek başka şeye benzemez

        Söz vermek başka şeye benzemez
        0:00 / 0:00

        Epey bir zaman önce kamu hizmetlerinde görev alan taşeron işçilerin kadroya alınacakları açıklanmış, çalışanların bu kesiminde ciddi bir heyecana ve umuda neden olmuştu.

        Bu sözün verilmesinin üzerinden epey bir zaman, neredeyse birkaç yıl geçti.

        Ancak belli ki sözler tutulmamış.

        Nereye gitsem bu şikayet ile karşılaşıyorum.

        Son olarak Sivas Havalimanı'nda kalkmayacak, daha doğrusu havalimanına inmeyecek olan uçağımı beklerken, bir grup güvenlik elemanı yanıma geldi.

        "Fatih Abi, söz verildiği halde 2 yıla yakın bir süredir kadroya alınmayı bekliyoruz. Ancak hiçbir gelişme olmadığı gibi derdimizi anlatacak kimse de bulamıyoruz" diyerek serzenişte bulundular.

        Sadece Sivas Havalimanı değil, pek çok kamu kurumunda durum böyle.

        Sözler veriliyor, kürsülerden büyük büyük ilan ediliyor ama sonrası bürokrasiye takılıyor.

        Şimdi görüyoruz ki, benzer bir durum taşerondan kadroya alınacak personel için de geçerli.

        Söz var icraat yok.

        NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

        NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Ahmaklarla muhatap olmak zorunda bırakılmadığımız zaman.

        Diğer Yazılar