Afiyet olsun
Meseleyi biliyorsunuz.
Geçen hafta Habertürk’te bir haber yayınlandı.
Bir muhabir sıklıkla haber yaptığı bir kasapta, bir çocuk ile konuştu ve çocuk annesinin karne hediyesi olarak et aldığını söyledi.
Kasap da muhabbete katıldı ve “Benden de üç kalem pirzola hediye” diye ekledi.
Sonra kıyamet koptu, A Haber anneyi ve çocuğu buldu, anne haberin manipüle, kendilerine bu sözlerin zorla söyletildiğini iddia etti.
Habertürk yöneticileri bir araştırma yaptı.
Ve muhabirin habere müdahale ettiği anlaşılınca işine son verdiler.
Yayın öncesi kayıtları izleyince görülüyor, evet, muhabir habere müdahale etmiş ama annenin dediği gibi bir şey, bir zorlama falan yok.
Tam aksine konuyu bu hale getiren annenin bizzat kendisi.
Muhabir Fatmanur arkadaşımız “Ne o karne hediyesi mi?” diye soruyor.
Hiçbir müdahale, manipülasyon, etki olmadan “Evet, karne hediyesi” diyen bizzat anne.
Muhabir Fatmanur da bunun üzerine çocuğa “Annem bana karne hediyesi olarak et aldı der misin? “ cümlesini iki kez tekrarlatıyor.
Kasap ise olaya kendi isteğiyle dahil olup üç kalem pirzolayı hediye ediyor.
Muhabirin yaptığı doğru değil ama büyük bir komplo kurmak amacında falan da olmadığı aşikar.
Tabii A Haber belli ki, anneyi ve kasabı sıkıştırınca onlar da korku ile suçu muhabire yıkıyorlar.
Muhabir de hatasının kurbanı oluyor.
Bu durumdan ben şunu anlıyorum.
Demek ki, aslında memlekette tüm çocuklar her gün et yiyorlar, tüm çocuklara anaları babaları tablet alıyor.
Türkiye’deki pahalılık ve yokluk sorunu çözülmüştür.
Dağılabilirsiniz!
Peki A Haber yaptığı onca manipülasyon, muhalifler aleyhine yaptığı onca düzmece haberi ne yapacak?
Burada haberi manipüle eden muhabir bedeli ödüyor.
Orada ise muhtemelen ödül alıyordur.